10 Ağustos 2010 Salı

Karavezir Mehmet Paşa Külliyesi, Gülşehir, Nevşehir

Karavezir Mehmet Paşa Külliyesi (Gülşehir), Nevşehir ili Gülşehir ilçesinde Karavezir Mehmet Paşa, Nevşehir’e 20 km uzaklıktaki dünyaya geldiği Arapsun’un ismini Gülşehir olarak değiştirmiş ve burada cami, medrese ve başçeşmeden oluşan bir külliye yaptırmıştır. Külliyenin yapımı kitabesinden öğrenildiğine göre 1779 tarihinde tamamlanmıştır.


Cami:
Yapı topluluğunun merkezini oluşturan cami bir avlu içerisinde olup, doğu, güney ve batı yönündeki kapılardan avluya girilmektedir İki renkli kesme taştan yapılan kemerli avlu kapılarının üzerinde dua kitabeleri bulunmaktadır
Cami kesme taştan yapılmış, köşe ve duvarlarını güçlendirmek amacıyla kütlevi kuleler yerleştirilmiştir. Bunların üzerinde de küçük ağırlık kuleleri bulunmaktadır. Caminin önünde beş sütunun taşıdığı, üzerleri biri tonoz diğerleri kubbeli dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. İbadet mekânı kare planlı olup, üzeri dört büyük kemer üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Ana mekândan sivri bir kemerle ayrılan mihrap önü ise aynalı bir tonozla örtülmüştür. Mihrap yedi köşeli bir niş şeklinde olup, istiridye motifleri ile tamamlanmıştır. Mihrap nişinin yedi yüzü mermer sütunlarla birbirlerinden ayrılmış ayrıca mihrabın iki yanına da birer süs sütuncuğu yerleştirilmiştir. Minber beyaz mermerden olup, yapıldığı dönemin ampir üslubunu yansıtmaktadır.İbadet mekânı iki sıra halinde on pencere ile aydınlatılmıştır. İbadet mekânını koyu renk üzerine beyaz yazılı bir ayet frizi dolaşmaktadır. Caminin orijinal kalem işleri bilinmemektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1960 yılında yapmış olduğu onarımda sanat tarihi yönünden değeri olmayan kalem işleri iç görünümü olumsuz yönde etkilemiştir. Caminin kuzeybatısındaki minare taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir

Medrese:
Caminin karşısında bulunan medresenin giriş kapısı üzerindeki kitabeden 1780 yılında yapıldığı yazılıdır. Osmanlı mimarisindeki açık avlulu medreseler grubundan olan bu yapı avlunun kuzey ve doğusundaki odalarla birlikte L biçiminde bir plan tipi göstermektedir Medresenin güneyindeki oldukça gösterişli mermer bir kapıdan avluya girilmektedir. Medrese avlusunun etrafı yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış sütunların oluşturduğu bir revakla çevrilidir. Revakların arkasındaki odalar birbirinin eşi olup, içlerinde ocak ve dolap nişleri bulunmaktadır. Hücrelerin üzerleri kubbelerle örtülmüştür. Yalnız güneydeki en büyük hücre diğerlerinden farklı olup, içerisinde de beş adet niş bulunmaktadır.
Günümüzde kütüphane olarak kullanılan medrese Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1960 yılında onarılmıştır

Başçeşme:
Yapı topluluğundan başçeşme Lütfü isimli bir ustaya 1779 tarihinde yaptırılmıştır Çeşme düzgün kesme taştan yapılmış, çeşitli dönemlerde onarılmıştır Çeşmenin ön yüzü sivri kemerli bir niş şeklinde olup, bu nişin önünde yalak taşı, arkasında da su deposu bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder