8 Ekim 2011 Cumartesi

Kabataş İskeleleri, İstanbul

 Kabataş İskeleleri
Kabataş İskelesi XIX. yüzyılda yapılmıştır. Köse Kethüdası olarak tanınan Mustafa Necip Çelebi buraya yakın olan yalısını tamir ettirirken buradaki büyük bir kaya parçasını yontarak iskele durumuna getirmiştir. Bu iskele uzun süre kullanılmış sonra da burada yapılan bir binanın temeli olmuştur. Bu yüzden de bu iskeleye Kabataş ismi yakıştırılmıştır.

Osmanlı tarihinde kayıkların yanaştığı bir iskele olan Kabataş lodos fırtınalarından etkilendiğinden Sultan Abdülmecit 1850 yılında burasını bir liman haline getirmiştir.

Bu limanın yapımını belirten bir yüzü deniz cephesine, diğer yüzü de Küçük Limana bakan taş bir abideyi buraya koydurmuştur. Bu anıt kaynaklara Hadika ismi ile geçmiştir. Anıtın bir yüzünde burada yapılan limanın faydaları anlatılmakta, diğer yüzünde de Abdülmecit’e söylenen dualara yer verilmiştir:

Bu sulardan geçince furtuna hengâmi kayıklar
Hatrı hufu ile nasa gelürdu dehşeti uzma
Bu limanı O cevheriz ihsan edecek icad
Kabataş oldu gevher pare-i emniyet derya
Reha buldukça tendbaddan zevrak çeler bunda
O şahı rüzgârın fitnesinden saklasın rüzgâr

Kitabenin deniz tarafında da Sultan Abdülmecit’e söylenen sözler yer almaktadır:

Bu manzume ile Ziver tam olursa nola tarihim
Kabataş oldu bu liman ile bak cayı emniyet 1267.

Anıtın üzerinde de Sultan Abdülmecit'in tuğrası bulunmaktadır.

XIX. yüzyılın sonlarında Şirketi Hayriye tarafından burada ahşap bir iskele yapılmış ve Üsküdar’a sefer yapan yandan çarklı vapurlar bu iskeleyi kullanmışlardır. Kabataş İskelesi 1960 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır. 1989 yılında bu iskele yıkılmış ve yerine daha büyük bir iskele yapılmıştır.

Kabataş İskelesi dikdörtgen planlı, betonarme bir yapı olup, üzeri düz çatılıdır. İskelenin girişinde iki gişe ve sonra da turnikeler vardır. Turnikelerden büyük bir yolcu salonuna geçilir. Bu bölümün her iki yan duvarı geniş pencerelidir. İçeride eski İstanbul’un resmi duvara yerleştirilmiştir. İskelenin yanına küçük bir ek bölüm yapılmış olup, burada gişe memurları ve çımacıların odaları bulunmaktadır.

İskelenin denize doğru uzanan 55.00 m. uzunluğunda, 23.00 m. genişliğinde betonarme bir yanaşma yeri bulunmaktadır. İskele üç geminin aynı anda yanaşabileceği kapasitededir. Buradan Üsküdar, Yalova ve Çınarcık seferleri yapılmaktadır.

Kabataş İskelesinin 50 m. ilerisinde, Dolmabahçe yönünde küçük bir iskele daha bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı, geniş ve yuvarlak kemerli pencereleri olan bu iskele çoğunlukla yaz aylarında kullanılmakta ve motorlara da hizmet vermektedir.

Kabataş’taki bir diğer iskele XX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmış olan Deniz Otobüsleri İskelesidir. Vapur iskelesinin Fındıklı yönündeki bu iskele denize dik, dar kenarlı ve çelik konstrüksiyonlu fabrikasyondur. Üzeri beşik çatı ile örtülüdür. İskelenin girişinde gişe ve turnikeler bulunmaktadır. Bekleme salonunda Bostancı, Yalova ve Büyükada yolcularına ayrılan üç ayrı bekleme salonu vardır. İskelenin denize ve caddeye bakan kısımlarına sundurmalar eklenmiştir. Önünde de kıyıya paralel betonarme bir yanaşma yeri bulunmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder