Thomas Alva Edison (11 Şubat 1847 - 18 Ekim 1931)
"Edison Cennete Girebilecek mi?" sualine Cizre Müftüsünün cevabı:
Sene 1960 yılların sonu.
Silopi, o senenin Nisan ayında ilçe olmuştu.
Silopi İlçe Kaymakamı, İlçe Jandarma Komutanı (Yüzbaşı), Hakimi, Savcısı ve Doktoru, sohbet ederken mevzu Elektriğe, oradan da Edison'a gelir.
Kaymakam:
- Bana göre Edison'un yeri cennettir.
Bak onun icad ettiği elektrik yolları evleri aydınlatıyor.
Hemen Yüzbaşı söz aldı:
- Tabii ki cennete girecek, camiler ışıl ışıl, isteyen bu ışık altında Kur'an da okuyabilir.
Bu tartışma devam ederken Doktor:
- Gelin, Cizre'ye gidelim.
Orada Mahmut Bilge adında bir Müftü var.
Çok âlimmiş, ona soralım, der.
Atlarlar cipe, gelirler Cizre'ye müftünün mekanına.
Kendilerini tanıtırlar.
Müftü efendi "buyur" eder.
Oturur oturmaz Hakim:
- Müftü bey bir sorumuz var, onu sormaya geldik.
Acaba elektriğin mucidi Edison, Cennete mi girer yoksa..... derken...
Müftü sözünü keser:
- Hele bir kahve içelim konuşuruz.
İçeriden kahveler gelinceye kadar bir tanışma faslı olur.
Bu fasıldan sonra Müftü, döner Yüzbaşıya:
- Yüzbaşım sizin Habur Gümrük Kapısında bir askeri birliğiniz var mı?
Yüzbaşı:
- Var, der.
Müftü devam eder:
- Edison, Irak'tan Türkiye'ye geçecek.
Köprünün üzerinde sizin nöbetçi asker ondan pasaport ister.
Edison kimliğini gösterir ve der ki:
-Ben elektrik mucidiyim.
Dünya beni tanır.
Pasaporta ne gerek var.
Asker:
- Kanun bu, geçemezsin, der.
Edison, askeri iteler:
- Çekil, der.
Müftü, bu konuşmayı bitirmeden Yüzbaşı kızarak:
- Şerefsiz Edison! kendini ne zannediyor.
Hem pasaportu yok, hem askere hakaret ediyor.
Pasaportsuz geçemez ki.
Müftü oradakilere dönerek:
- Edison, Irak'tan Türkiye'ye pasaportsuz giremiyor da cennete nasıl pasaportsuz girer.
Cennetin pasaportu (Lâ ilaheillallah Muhammedün Rasûlüllah)'tır.
Beyler, bu kabul edilmedikçe kimse cennete giremez.
Silopi, o senenin Nisan ayında ilçe olmuştu.
Silopi İlçe Kaymakamı, İlçe Jandarma Komutanı (Yüzbaşı), Hakimi, Savcısı ve Doktoru, sohbet ederken mevzu Elektriğe, oradan da Edison'a gelir.
Kaymakam:
- Bana göre Edison'un yeri cennettir.
Bak onun icad ettiği elektrik yolları evleri aydınlatıyor.
Hemen Yüzbaşı söz aldı:
- Tabii ki cennete girecek, camiler ışıl ışıl, isteyen bu ışık altında Kur'an da okuyabilir.
Bu tartışma devam ederken Doktor:
- Gelin, Cizre'ye gidelim.
Orada Mahmut Bilge adında bir Müftü var.
Çok âlimmiş, ona soralım, der.
Atlarlar cipe, gelirler Cizre'ye müftünün mekanına.
Kendilerini tanıtırlar.
Müftü efendi "buyur" eder.
Oturur oturmaz Hakim:
- Müftü bey bir sorumuz var, onu sormaya geldik.
Acaba elektriğin mucidi Edison, Cennete mi girer yoksa..... derken...
Müftü sözünü keser:
- Hele bir kahve içelim konuşuruz.
İçeriden kahveler gelinceye kadar bir tanışma faslı olur.
Bu fasıldan sonra Müftü, döner Yüzbaşıya:
- Yüzbaşım sizin Habur Gümrük Kapısında bir askeri birliğiniz var mı?
Yüzbaşı:
- Var, der.
Müftü devam eder:
- Edison, Irak'tan Türkiye'ye geçecek.
Köprünün üzerinde sizin nöbetçi asker ondan pasaport ister.
Edison kimliğini gösterir ve der ki:
-Ben elektrik mucidiyim.
Dünya beni tanır.
Pasaporta ne gerek var.
Asker:
- Kanun bu, geçemezsin, der.
Edison, askeri iteler:
- Çekil, der.
Müftü, bu konuşmayı bitirmeden Yüzbaşı kızarak:
- Şerefsiz Edison! kendini ne zannediyor.
Hem pasaportu yok, hem askere hakaret ediyor.
Pasaportsuz geçemez ki.
Müftü oradakilere dönerek:
- Edison, Irak'tan Türkiye'ye pasaportsuz giremiyor da cennete nasıl pasaportsuz girer.
Cennetin pasaportu (Lâ ilaheillallah Muhammedün Rasûlüllah)'tır.
Beyler, bu kabul edilmedikçe kimse cennete giremez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder