Harun Reşid`e her sene Bizans imparatorluğundan vergi olarak külliyetli miktarda para ve mal gelirdi.
Bir sene, âlimlerle münazara etmek üzere ruhbanlar gönderdiler.
Eğer, bizi yenerlerse, onlara vergi vermeye devam ederiz, yoksa vermeyiz, dediler.
Dörtyüz Hristiyan gelmişti.
Halife, bütün âlimlerin Dicle Nehri kenarında toplanmalarını emretti.
Sonra, İmam Şafiî Radıyallâhü Anh`e:
Bir sene, âlimlerle münazara etmek üzere ruhbanlar gönderdiler.
Eğer, bizi yenerlerse, onlara vergi vermeye devam ederiz, yoksa vermeyiz, dediler.
Dörtyüz Hristiyan gelmişti.
Halife, bütün âlimlerin Dicle Nehri kenarında toplanmalarını emretti.
Sonra, İmam Şafiî Radıyallâhü Anh`e:
-Onlara sen cevap vereceksin, dedi.
Dicle`nin kenarına toplandılar.
İmam Şafiî Radıyallâhü Anh seccadeyi omuzuna alıp nehre doğru yürüdü.
Seccadeyi suyun üzerine atıp, üzerinde oturdu ve:
-Benimle münazara etmek isteyenler buraya gelsin, dedi.
Bu hali görünce, hepsi Müslüman oldular.
Bizans imparatoruna, gönderdiği adamların İmam Şâfiî`nin elinde Müslüman oldukları haberi gidince, imparator:
-İyi ki, o adam (İmam Şâfii) buraya gelmedi.
Eğer buraya gelseydi, buradakilerin hepsi Müslüman olurlardı, dedi.
*Mevzûatü`l Ülûm
.
Dicle`nin kenarına toplandılar.
İmam Şafiî Radıyallâhü Anh seccadeyi omuzuna alıp nehre doğru yürüdü.
Seccadeyi suyun üzerine atıp, üzerinde oturdu ve:
-Benimle münazara etmek isteyenler buraya gelsin, dedi.
Bu hali görünce, hepsi Müslüman oldular.
Bizans imparatoruna, gönderdiği adamların İmam Şâfiî`nin elinde Müslüman oldukları haberi gidince, imparator:
-İyi ki, o adam (İmam Şâfii) buraya gelmedi.
Eğer buraya gelseydi, buradakilerin hepsi Müslüman olurlardı, dedi.
*Mevzûatü`l Ülûm
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder