Hallâc-ı Mansûr idam edileceği yere götürülürken bir mescidden yükselen ezan sesini duyar.
"Böyle ezân mı okunur" diye bağırır.
"Beğenmedinse sen oku" derler.
"Böyle ezân mı okunur" diye bağırır.
"Beğenmedinse sen oku" derler.
O da bir demirci dükkanında örsün üzerine çıkıp okur.
Bu sırada ayağının altındaki demirin eridiğini farkeder o da seyredenler gibi.
Koşup elini eteğini öpmeye başlar halk.
Lakin Hallâc mahzûndur.
Bu sırada ayağının altındaki demirin eridiğini farkeder o da seyredenler gibi.
Koşup elini eteğini öpmeye başlar halk.
Lakin Hallâc mahzûndur.
Bir mânâ veremezler.
Neden bu ye'sin diye sorarlar.
Aldıkları cevap:
-Yazık!
Bende bir eksiklik olmalı.
Örs değil, ben erimeliydim Ezân-ı Muhammedî'yi okurken.
Neden bu ye'sin diye sorarlar.
Aldıkları cevap:
-Yazık!
Bende bir eksiklik olmalı.
Örs değil, ben erimeliydim Ezân-ı Muhammedî'yi okurken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder