14 Mart 2010 Pazar

Pi Sayısı ile Röportaj













Siz hep bir daire içinde yaşıyorsunuz öyle değil mi?

Evet, bu doğru. Evim hep oradadır, hiç taşınmayı düşünmedim. Ama bir keresinde daha ben çocuk denilecek yaştayken, bütün işlemlerde kullanılmaktan sıkılmıştım ve sonra “yakarım bu daireyi” diye, ayrılmıştım. Bir süre dolaştım. Kendime yeni yerler bulmak için, bütün geometrik şekillere başvurdum ama, nafile tabi ki. Kimse beni kabul etmedi. O zaman daha iyi anladım, dairedeki evimdeki mutluluğumu. Sonra gittim, daireyle barıştım. Şimdi çok iyi dostuz.

Siz çok yaşlı olmalısınız, çünkü ne zaman bahsedilseniz, tarih öğretmenimi hatırlarım.
Evet, ben çok yaşlıyım doğru. Doğum tarihimi ben bile bilmiyorum ama çok eski tarihlerden kalma hatıralarım var benim de. Yunanistan ‘da kaldım. Hatta bana ismimi onlar verdiler. İsmimin baş harfi şimdi simge olarak kullanılır. Sonra Akdeniz taraflarında bulundum. MÖ 2000 yıllarında Babiller ve Mısır Uygarlıkları vardı. İkisi de benim için farklı sayılar kullandılar ama ben, yine bendim işte. Benimle uğraşmaları çok hoşuma gidiyordu, canım hiç sıkılmıyordu.

Peki siz şimdi irrasyonel ailesine mi mensupsunuz, kimlerdensiniz yani?

Bakın aslında, bunu herkeslerden saklıyordum, çünkü önemli olan bendim, meşhurdum yani. Ailemde öyle göz önünde olmak istemediler. 1761 yılına kadar bu hep böyle sürdü. Ama bu tarihlerde bir gün, Johann Heinrich Lambert benim yerime karar vermişti, ben irrasyoneldim. Ve ailem, biraz kızdılar ama, şimdi alıştılar.

Peki siz, tam değerinizi biliyor musunuz ?

Evet, biliyorum tabi ki. Ama aklımda tutmak imkansız. Çünkü periyodik olarak tekrar etmeyen sonsuz sayıda basamak gerekir. Zaten çok yaşlıyım, hafızam biraz daha yavaş. Biliyor musunuz, bu konu zaten hep bir tartışmaya yol açmıştır. Herkesi heyecanlandırır çünkü. Bir kural izlemeyen ondalık açılımım insan aklını hep zorlamıştır.

Siz aynı zaman da aşkın sayısısınız değil mi, bu 14 şubat için ne düşünüyorsunuz?

Evet, bunu ilk fark eden Ferdinand von Lindemann olmuştur. Bunu öğrenince ister istemez ben de ona aşık oldum. Bu tespiti de zekicedir: Pi' nin katsayıları tam sayı olan bir polinomun kökü olamayacağını ifade eder. 14 Şubat, belki güzel bir gün sayılabilir belki ama, çok farklı bir hava yaratılıyor. Mesela, insanlar aşkı tek bir gün yaşayacağını sanıyorlar, ki bu çok yanlış. Sonra bir sürü reklam ortaya çıkıyor ve sevgilinize şunları şunları almalısınız, yoksa fena olursunuz, demeye getiriliyor. Ki bu da çok yanlış. Dediğim gibi, insan her güne aşık olabilir, belirgin bir gün vermek anlamsız. Bir de eskiden çok daha temiz yaşanırdı aşk. Durun size bir tane anlatayım. Ne yerimiz mi doldu, peki tamam tamam. Ben de size teşekkür ederim. Hoşçakalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder