Boyabat’a 15 km uzaklıkta Kurusaray köyü civarında Fındıklık mevkiindedir.
Birbirine yakın 3 vadide yer alan Bazalt Kayalardan oluşan sütunların özelliği 4 – 5 – 6 köşeli oluşlarıdır.
Sütunların yüksekliği 30-40 m civarındadır.
Jeolojik oluşumu ile ilgili Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü ve 9 Eylül Üniversitesi tarafından yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda genç döneme ait yaklaşık 3-5 milyon yıllık geçmiş olduğu ortaya çıkmıştır.
Bazalt; magmadan volkan patlamaları yoluyla yeryüzüne çıkan bir lav kayacı. Genelde koyu kırmızı ve siyahımsı renkte. Volkandan ergimiş haldeyken çıktığında, akışkanlığıyla yayılıp gitmiş. Bu nedenle yeryüzünün birçok birçok yerinde, ve de Türkiye’de, geniş ‘’bazalt tabakaları’’ ya da ‘’bazalt yaylaları’’ oluşmuştur. Bu örtü, zamanla üst üste yığılarak, 5-10 ile 100m. Arasındaki kalınlıklara ulaşmış.Sütunların yüksekliği 30-40 m civarındadır.
Jeolojik oluşumu ile ilgili Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü ve 9 Eylül Üniversitesi tarafından yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda genç döneme ait yaklaşık 3-5 milyon yıllık geçmiş olduğu ortaya çıkmıştır.
Prof. Dr. Sırrı Erinç, bazaltların silis yönünden fakir, ama demir ve magnezyum yönünden zengin olduğu belirtiliyor .Prof. Dr. Malik Sayar ise,’’Mineraloji ve Jeoloji’’kitabında, bazalt sütunlarının çoğunlukla altıgen prizmalar şeklinde oluştuğunu belirtiyor:’’ Prizmaların eksenleri daima soğuma yüzeyine diktir. Bunlar magmanın soğuma ve büzülmesinden oluşmuşlardır. Örneğin,bir bazalt lav akıntısının yüzeyi ile yere değen alt kısmı,çabuk soğuyup şekilsiz bir cüruf halinde katılaşır. Bu iki cüruf kabuğun arasında akan lavlar, bir süre sonra soğuyarak büzülürler. Büzülme nedeniyle gerilme olur ve donan kütlenin içinde bir çok dikey çatlak meydana gelir. Bu çatlaklardan da prizmalar ortaya çıkar. Lav kütlesi ne kadar homojen olursa, çatlaklar ve prizmalar da o kadar düzgün olur.’’Bazaltların yaşının “üçüncü zaman “ (Tersiyer;20-25 milyon yıl önce ) olduğunu da belirten Prof .Malik saray’ın Türkiye’den verdiği örnekler arasında Boyabat Kurusaray sütunları da var.
Yeni vadiler ve görkemli çağlayan
Kurusaray’dan yaklaşık 3 km. sonra, karşımıza çıkan ilk köy yolu köprüsünün sağındaki bir vadi burası, köylüler buraya ‘’Fındıklı Mevkii’’diyorlar. İlk bakışta bir vadiler öbeği olduğunu anlamak güç. Yan yana nerdeyse bitişik denilecek kadar birbirine yakın üç orta boy vadi sislileri burası. Köprüden bakıldığında ilk ikisinin üst tarafında belli belirsiz bazalt sütunlar görülüyor. Kısa , kör bir vadi, çıkışı yok… 100-150m. Kadar ileride, vadi, ortalama 25-30m’ilk görkemli bazalt sütunların çevrelemesiyle sonlanıyor. Muhteşem bazalt sütunlar bunlar, muhteşem…Ortadaki ikinci vadiye girmek için tırmanmak ya da derenin içinden yürümek gerekiyor. Tepeye tırmandığınızda gözlerinizin önüme inanılmaz bir manzara sergileniyor. Yüksekliği 30m’yi bulan vadinin duvarı, 1-1.5 km boyunca kesintisiz dev bazalt sütunlarla kaplı. Vadenin sonunda 20-25 m.yükseklikten görkemli bir çağlayan bazalt sütunların üzerine dökülüyor. Bu akılmaz bir güzellik.
Bazalt sütunlarının dünyadaki benzeri İrlanda’daki “ Devler Kaldırımı “. Karşılaştırmak ne mümkün. Boyabat sütunlarının yarısı kadar bile değiller.Oysa, İrlanda’nın ‘’Devler Kaldırımı’’binlerce sitede anlatılıyor, dünyada görülmesi gereken 12 “ harika’’ erden üçüncüsü olarak tanıtılıyor.
Fotoğrafçıların özel ışık koşulları altındaki çektikleri zorlama fotoğrafların dışındaki hiçbir özellikleri yok. Elimizin altındaki doğal hazinenin ne anlama geldiğini bilmiyoruz. ’’Devler Kaldırımı’’ dünya mirası kabul edilmiş.
Tek başına ‘’Fındıklı Çağlayanı’’bile ‘’Devler Kaldırımını’’ndan kat kat gösterişli ve güzel. Bir yanda keşfedilmeyi bekleyen inanılması güç sayısız güzellikler, öte yanda bu eşsiz jeolojik mirası kırmaya çalışan insanlar. Boyabat Kurusaray bazalt sütunlarını, yani ‘’Fındıklı Vadisi ‘’ni ve de Fındıklı Çağlayan’ını en kısa zamanda, mutlaka ama mutlaka görmenizi diliyorum…
Soğuma ve gerilmenin etkisi açıkça görülüyor
Magmadan çıkan erimiş lav halindeki bazalt akıntısının alt ve üst kısımları, soğuma ve basıncın etkisiyle farklı biçimler alır.Özellikle soğuma çabuk gerçekleştiğinden ortaya çıkan büzülmenin etkisiyle bir gerilme ve donma ortaya çıkar.Bu etki de bazalt sütunlarını oluşturan iç çatlamaları meydana getirilir.
Erimiş bazalt dalgalarının estetiği
Gerilme ve ani soğumanın etkisiyle donan bazalt lavı, dikey biçimde çatlamaya başlar.Bu çatlaklar daha sonra seyretmeye doyamadığımız prizmatik sütunların kendine özgü biçimlerine dönüşür.Lav kütlesi de ne denli homojen ise prizmalar o denli düzgün biçimlenir.
Devasa boyutlarındaki doğal estetik
Fındıklı Çağlayan çevresindeki bazalt sütunlarının, gerek yükseklik gerekse kesintisiz olarak alışılmışın dışındaki boyutları, eşsiz doğal anıtı, Türkiye adına korunması gereken jeolojik bir miras haline getiriyor.
Yaşama konaklık eden lavlar
Bazalt sütunları volkanizma hareketleriyle yerin altından, magmadan ergimiş halde geldiklerinden içlerinde bir yaşam biçimi ve izi taşımazlar: Ama yaşam milyonlarca yıl sonra bile bu kayaçların yakasına yapışabiliyor.
Kayıp :Fındıklı Çağlayanı
Boyabat Kurusaray yöresindeki bazalt sütunları,Prof. Dr.Macit Sayar’ın kitabında yazdığı gibi az da olsa biliniyordu. Ancak, bazalt vadilerin dibinde gözlerinin ırak görkemli bir çağlaya olduğu büyük olasılıklı kayıtlarda bulunuyordu. Prof.Sayar’ın kitabında kullandığı fotoğraf da bunun kanıtı sayılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder