8 Ekim 2011 Cumartesi

Darphane Köşkü, Eminönü, İstanbul

Darphane Köşkü
İstanbul ili Eminönü ilçesinde Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda, Darphane-i Âmire’nin Babüs-Selam tarafına bakan kuzeydoğu köşesinde bulunuyordu. Bu köşk Sultan II. Mahmut (1808–1839) tarafından 1832 yılında yaptırılmıştır. Bu köşkün bulunduğu yerde daha önce Sultan III. Ahmet’in (1703–1730) 1726’da yaptırdığı aynı isimli iki katlı bir köşk bulunuyordu. Sultan II. Mahmut’un yaptırmış olduğu köşk XX. yüzyılın başlarında yıktırılmış günümüze yalnızca zemin katının duvarları gelebilmiştir.

Sultan III. Ahmet döneminde yaptırılan köşkün doğu cephesi Melling’in gravüründe görülmektedir. Bu gravüre göre Osmanlı sivil mimarisi özelliklerini yansıtan bu yapının kâgir zeminli, ahşap olduğu anlaşılmaktadır. Köşkün Darphane’nin iç avlusuna bakan iki çıkması bulunuyordu. Bu çıkmalar eli böğründelerle desteklenmişti. Üst kat duvarlarında çift sıra halinde pencerelere yer verilmişti. Bu pencerelerden alttakiler kepekli, üstekiler de tepe pencerelidir.
Sultan II. Mahmut döneminde yapılmış olan köşkün XIX. yüzyıla ait fotoğraflarında güneydoğu ve kuzey cepheleri görülmektedir. Sedat Hakkı Eldem bu fotoğraflara dayanarak köşkün restitüsyon projesini hazırlamıştır. Buna göre Osmanlı sivil mimarisinde sıkça uygulanan orta sofalı ve yan sofalı bir plan şemasının burada uygulandığı görülmektedir. Cephe tararsımı dönemin ampir mimari üslubundadır. Köşkün zemin katı kesme, köfeki taşlı ve tuğla dizilidir. Birinci ve ikinci kat duvarları içeriden ve dışarıdan bağdadi sıvalıdır. Katlar boyunca dikdörtgen söveli pencereler sıralanmıştır. Bunlardan üst kattaki pencereler ahşap pervazlarla çerçevelenmiştir.
Köşkün ana yapısı doğu ve kuzey cephelerinin eksenlerinde, güney cephesinin iki yanında ve zemin kattan başlayan çıkmalarla hareketli bir görünüm elde edilmiştir. Köşkün iki girişi olup, bunlardan asıl giriş Darphane’nin iç avlusuna bakan güney cephesinin eksenindedir. Diğer kapı ise kuzey cephesinde Kozbekçileri Kapısı’na inen yola açılmaktadır. Günümüzde görülebilen bu kapı iki yandan mermer plasterle çevrelenmiştir. Bu köşkte de zemin kat ile birinci katta orta sofalı plan tipi uygulanmıştır. Dikdörtgen planlı büyük sofanın çevresinde ikişer oda ile birer helâya yer verilmiştir. Katlar arasındaki bağlantıyı üç kollu merdivenler sağlamaktadır. İkinci kat diğerlerine göre daha küçük olup, burada yalnızca sofanın Alay Meydanı’na bakan eyvanı ile yanındaki daireler bulunmaktadır.


Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Darphane olarak yaptırılan kagir binanın 1727'de tamamlandığı bilinmektedir. Günümüzde birinci avluda, Darphane Kapısı'nın sol tarafında bulunan küçük çeşmede III. Selim (hükümdarlığı 1789-1807) tuğrası vardır. Darphane yapıları, II. Mahmud döneminde (1808-1839), kapsamlı bir onarımdan geçirilmiş ve Darphane Köşkü inşa edilmiştir. Bu uygulamalarla ilgili kitabelerden biri Darphane Kapısı'ndadır. Tarih manzumeleri Pertev Paşa tarafından, yazıları da devrin ünlü hattatlarından Yesarizade Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan 1248/1832 tarihli kitabelerden bir diğeri de Darphane Köşkü üzerinde bulunmaktaydı. Hassa mimarı Krikor Amira Balyan (1764-1831) yönetiminde başlanan bu uygulamanın, bu yıllarda yapılan Darphane Kapısı ve Darphane Köşkü dışında, bir genişletme ve yenileme çalışması olarak gerçekleştiği düşünülmektedir. Alanın kuzeybatısında bulunan yapıların büyük bölümünün günümüze ulaşan karakteri, önceki dönem belgelerini taşımakla birlikte, bu son müdahalenin kazandırdığı mimari kimliği yansıtmaktadır.

Osmanlı mali düzeni içinde önemli bir yeri olan Darphane'de, para basımı dışında saray için gerekli olan altın ve gümüş eşya, hatıra sikkeleri ve mücevherlerin imalatı da yapılırdı. Darphane; dökümhane, çarkhane, sikkehane, teksirhane, tamirhane, kalıp atölyesi gibi imalatla ilgili yapılar ile muhasebe, eminlik gibi yönetim birimlerini içermekteydi. Hazine-i Hassa Nezareti de kuruluşundan, 1877'de Dolmabahçe'ye taşınıncaya kadar burada hizmet vermiştir.

Topkapı Sarayı’nın 1924'te müze olarak halka açılmasından sonra 1967 yılına kadar Darphane olarak kullanılan binalar, bu hizmetin sona ermesiyle boşaltılmış; 1981 yılına kadar 14 yıl boyunca kaderine terkedilmişti. 1981 yılında Hazine’den Kültür Bakanlığı’na devredilen binalardan bazıları Konservasyon Laboratuarı ve İstanbul Rölöve Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlandı.

1995'te 49 yıllık bir süre için, Darphane-i Amire'nin tahsis edildiği Tarih Vakfı, Mart 1995 - Nisan 1996 tarihleri arasında, 28 yıl boyunca tamamına yakını terkedilmiş ve boşaltılmış olan binaları, 1996 yılında İstanbul'da düzenlenen Habitat II zirvesine hazır hale getirdi. Darphane-i Amire, Habitat II sırasında “Dünya Kenti İstanbul”, “Anadolu’da Konut ve Yerleşme” ve “Darphane’den İstanbul Müzesi’ne” gibi üç büyük ve kapsamlı sergiye, 2007 yılına kadar ise, bir milyonun üzerindeki izleyiciye ve 600 kültür-sanat etkinliğine evsahipliği yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder