Kumkapı ile Langa arasındaki kıyı şeridinde bulunduğunu bildiğimiz bu limanın inşa tarihine ait kesin bir bilgiye sahip değiliz. Limanın ağzında ve onu koruyan surların burçları üzerindeki bir kitâbede İmparator VI. Leon (775-780) ve Alexandros (886-912)’un isimleri okunduğuna göre,burasının en geç X. yy. da kullanılmış olduğu açıktır. Diğer taraftan Kondoskalion isminin Kumkapı kapısını yaptıran Agallianus’a verilen isimden kaynaklanmış olması da kuvvetle muhtemeldir.
Liman daha sonraki yıllarda, Palaiologoslar zamanında tamir edilerek genişletilmiştir. Antik tarihçi Pahimeres’e göre VIII. Mihail (1261-1288),İstanbul’u ele geçirdiği zaman bu limanın içerisini temizletip derinleştirerek adeta yeni baştan inşa ettirmiştir. İmparator II. Andronikos (1295-1320) da bu limana çok önem vermiş ve tekrar elden geçirmiştir. Günümüze gelemeyen,yalnızca kaynaklardan varlığını bildiğimiz monoğramlı bir tamir kitabesini de Marmara sahil surlarının üzerine koydurmuştur.
Bu liman, Marmara sahil surlarının iç tarafında toprak kazılmak suretiyle meydana getirilmiş, önüne bir dalgakıran yapılarak etrafı da yüksek duvarlarla korunma altına almak için çevrilmiştir. Bu liman Haliç’in güney kıyısındaki diğer limanların aksine Bizans’ın son günlerine kadar kullanılmıştır. Buandelmonte'’in İstanbul'’ ziyareti sırasında gördüğü ve aynı zamanda içinde bir de tersanenin bulunduğunu ve 300 kadar geminin barındığını belirttiği bu liman,daha sonraları diğerleri gibi terk edilmiş,yeri dolmuş, üzerine ise mahalle yapılmıştır.
Liman daha sonraki yıllarda, Palaiologoslar zamanında tamir edilerek genişletilmiştir. Antik tarihçi Pahimeres’e göre VIII. Mihail (1261-1288),İstanbul’u ele geçirdiği zaman bu limanın içerisini temizletip derinleştirerek adeta yeni baştan inşa ettirmiştir. İmparator II. Andronikos (1295-1320) da bu limana çok önem vermiş ve tekrar elden geçirmiştir. Günümüze gelemeyen,yalnızca kaynaklardan varlığını bildiğimiz monoğramlı bir tamir kitabesini de Marmara sahil surlarının üzerine koydurmuştur.
Bu liman, Marmara sahil surlarının iç tarafında toprak kazılmak suretiyle meydana getirilmiş, önüne bir dalgakıran yapılarak etrafı da yüksek duvarlarla korunma altına almak için çevrilmiştir. Bu liman Haliç’in güney kıyısındaki diğer limanların aksine Bizans’ın son günlerine kadar kullanılmıştır. Buandelmonte'’in İstanbul'’ ziyareti sırasında gördüğü ve aynı zamanda içinde bir de tersanenin bulunduğunu ve 300 kadar geminin barındığını belirttiği bu liman,daha sonraları diğerleri gibi terk edilmiş,yeri dolmuş, üzerine ise mahalle yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder