16 Ekim 2011 Pazar

Bukhaleon Limanı, İstanbul

 Bukhaleon Limanı, İstanbul
Büyük Saray’ın ön cephesinin batı yakası ile Çatladıkapı arasında olduğunu eski harita ve kayıtlardan öğrenmekteyiz. Boundelmonte’nin İstanbul Haritasında bu limanın ismi geçmekte,denize doğru uzanmış iki rıhtımın bir havuz meydana getirdiği görülmektedir. Bourdelmonte haritasında dalgakıranlar ve köşe çıkıntıları ile bu limanın oluşturulduğu görülmektedir. Bu mendireğe ait bazı kalıntılar 1960 senesinde sahil yolu ylapılırken görülüyordu.

Limana Bukhaleon adının verilmesi,rıhtım üzerindeki yekpare mermerden birbiriyle mücadele eden biri aslan diğeri boğa olan iki heykelden oluştuğunu eski kaynaklar yazmaktadır. Grekçede “bukolos” kelimesi çoban , “bus kai Leon” da boğa ve aslan anlamındadır. “Bucca leone” ise aslanın ağzı demektir. İşte buradaki bu aslan ve boğa figüründen ötürü bu limana da Bukhaleon adının verildiğini eski tarihçiler ileri sürerler. Yine bu ifadelere göre aslan sol pençesi ile boğayı boynuzlarından yakalamış ve dişlerini boğazına geçirmiş olup onu yere çökertmeye çalışmakta imiş.

Bukkoleon limanı Marmara sahilindeki diğer limanlardan daha süslü ve gösterişli imiş. Tamamen mermer kaplı olan rıhtımına VII. Konstantinos (780-797) çeşitli heykeller yerleştirtmiştir. Balıkçıların yakaladıkları balıkların taze kalması için buraya bir de havuz yaptırttığı yazılıdır. Bizans tarihinde Bukkoleon ismine hem limandan hem de yakınındaki saraydan dolayı sık rastlanmaktadır. İmparator Markianos (450-457) limanda, Theodosius Sarayının batısına rastlayan yere muhteşem bir imparator iskelesi yaptırtmış ve böylece doğrudan doğruya sahilden saraya geçebilme olanağını sağlamıştır. İmparatorlar sefere veya dolaşmaya çıkarken ,son derece gösterişli mermer basamakların denize indiği bu limandan gemilerine binerlerdi. Devrin birçok yabancı elçisi ve misafirlerini taşıyan gemiler de bu limana gelir ve oradan saraya çıkarak İmparatorun huzurunu girerlerdi. Bizansdaki Latin İstilası sırasında ,Latinlerin son kralı olan II. Baudoin ( 1240 1261) VIII. inci Mihail’in (1259-1261) ordusu ile şehre girmesi üzerine bu limandan kaçmıştır. Liman ,İmparator Theophilos (829-842) zamanında genişletilmiş ve yakınındaki Hormisdas limanı ile birleştirilmiştir. Bu yüzden her iki liman arasındaki rıhtım kaldırılmış,dalgakıranlar biraz daha öne alınmıştır. VIII inci Mikhail Palaiologos’dan (1259-1282) itibaren burası kendi haline bırakılmış,fetihten sonra ise terk edilerek kaybolmuştur.

BİZANS DEVRİNDE İSTANBUL'DAKİ DİĞER LİMANLAR






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder