13 Kasım 2011 Pazar

Şemsi Paşa Medresesi, Üsküdar, İstanbul

 Şemsi Paşa Medresesi, Üsküdar, İstanbul
İstanbul ili Üsküdar ilçesi, Şemsi Paşa Semtinde, cami, türbe, sıbyan mektebinden meydana gelen Şemsi Paşa Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan medrese, külliye ile birlikte 1580 yılında Şemsi Ahmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.


Şemsi Ahmet Paşa, Sultan II. Selim (1566–1574) ve Sultan III. Murad (1574–1595) dönemlerinde vezirlik yapmıştır. İsfendiyar ailesinden Kastamonu Beyi Kızıl Ahmet Bey’in torunu, Mirza Paşa’nın da oğludur. Osmanlı Saray Okulu olan Enderun’da yetişmiştir. Avcıbaşı, Bölük Ağası, Müteferrika ve Sipahiler Ağası olmuştur. 1554 yılında Anadolu, bir süre sonra da Rumeli Beylerbeyliği yapmıştır. Sultan II. Selim tarafından vezirliğe yükseltilmiştir.

Yapı topluluğunun avlusunun kuzeybatı yönüne medrese hücreleri bir şerit gibi yerleştirilmiştir. On iki medrese hücresinden meydana gelmiş olan bu bölüm bir sıra kesme taş dizisi ve üç sıra tuğladan yapılmıştır. Hücrelerin ön kısmında baklava başlıklı on yedi sütunun taşıdığı bir revak bulunmaktadır. Buradaki sütunlar birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmışlardır. Ancak medrese hücrelerinin duvarları üzerinde bu revaklarla ilgili kemer bağlantılarının izlerine onarım sırasında rastlanmamıştır. Revakların üzeri düz bir çatı ile örtülmüştür. Revak sütunlarında yeşil ve siyah porfir sütunlara da yer verilmiştir. Üsküdar İskele Meydanı’nın düzenlenmesi sırasında yeşil bir sütunun bulunarak cami avlusuna getirildiği, bunun bir benzerinin de itfaiye binasında bulunarak aynı yere taşındığı dikkate alındığında revaklarda kullanılan sütunların ne şekilde olduğu da ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan revakların orijinalinde yeşil ve siyah porfir olduğu sanılmaktadır.

Günümüzde medrese hücrelerine revakların kenarından ve ortasında bir de sütun bulunan bir kapıdan girilmektedir. Medrese hücreleri 2.95x2.95 m. ölçüsünde kare planlı olup, duvar kalınlıkları 0.80 m. dir. Hücrelerden her birinin içerisinde birer ocak ile bir veya iki niş bulunmaktadır. Hücreler altlı üstlü ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Köşe odalarında cephe görünümü olduğundan buradaki pencere sayısı daha artmıştır.

Medresenin dershane-mescidi hücrelerin ortasında, yapı topluluğunun da kuzeybatısındadır. Yuvarlak kemerli bir kapıdan girilen bu bölüm 7.00x7.00 m. ölçüsünde kare planlıdır. Üzeri basık sekizgen bir kasnağa oturtulmuş kubbe ile örtülüdür. İçerisi altlı üstlü on altı pencere ile aydınlatılmıştır. Yapı topluluğunun diğer bölümlerinde olduğu gibi burada da süsleyici bir elemana rastlanmamıştır.

Şemsi Paşa Külliyesi ile birlikte medrese de 1894 depreminde hasar görmüş ve İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü Y.Mimarı Süreyya Yücel tarafından 1940 yılında onarılmıştır. Medrese 1953 yılından itibaren Şemsi Paşa Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder