Merhameti o kadar çoktu ki, kendisine el açanları bir defa olsun geri çevirmezdi.
Kalp kırmaktan böylesine sakınan bir kimseyi bizim aklımız anlamaktan acizdi.
Nitekim bir gün müftülükte birlikte oturuyorduk.
Orta yaşlı bir adam içeri girdi.
Müftü Efendi'ye dönerek;
-Efendim bir ay önce Kars'tan gelmiştim.
Fakat iş bulamadım.
Beş parasız kaldım.
Memleketime döneceğim ama bilet almaya param kalmadı.
Otobüs kalkmak üzere, ne olur bir bilet parası veriniz, diyerek yalvardı.
Ahmet Mekki Efendi adama acıyıp istediği parayı derhal verdi.
Akşamleyin Müftü Efendi ile beraber dönüyorduk.
Vapura bindiğimizde baktık ki, gündüz yol parası alan adam orada oturuyor.
Ben gayet sinirlenmiştim, ancak belli etmiyordum.
Müftü Efendi ise bana dönerek; "Bu kimse bugün bize yalan söylemiş, şimdi beni görürse utanır, mahcup olur.
Onun için gel, bizi görmesin" diyerek onun görmeyeceği bir tarafa gittik.
* Hak Dostlarından Hatıralar, Mahmut Bıyıklı, Mavi Yayıncılık, 2008, s.123.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder