Hacı Veyiszâde'nin büyük oğlu Hafız Hacı Mehmet Kurucu anlatıyor:
Annem, Ereğli'nin Hortu köğündendi.
Babama öğle hizmet ederdi ki....
Bir gün anneme:
-Babamı everecem senin üstüne!
Ha şöyle gözelcene giyinsen de... filân diye takılıyorum.
Öğle hemen üstüne bişiy almış, şöyle hafif yangelmiş, uzanmış yatmış, babam da namaz kılıyor.
O anda da babam namazı bitirmişti.
Selâm verir vermez, bana:
-Öğle mi kokmuş? didi.
Annem, bir gecede bir kahveyi üç dört defa, beş defa filan gızdırdığı olurmuş arkadaş!
Buna kimse tahammül itmez.
Nerde öyle kadın?
Yatmayor, yatağına yatmıyor?
Babam namaz kılıyor, kahveyi unutuyor, mest oluyor mest...
Ondan sonra:
-Huveytin (küçük hanım) bunu bir gızdırıvır! diyor.
Onu kızdırıyor (ısıtıyor) gine namaza duruyor, gine filan dirken, böyle hizmet idermiş annem.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.370.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder