Mustafa Özdamar anlatıyor:
Zeki âbiye şunu sordum:
-Siz Hoca Efendiyle çok beraber oldunuz.
Hacı Veyiszâde Hoca Efendi'yi öfkeliyken gördünüz mü hiç?
Zeki Sakallı*:
- Gördüm, bir defa gördüm.
Hem de sabah namazı
-Öfkesinin sebebi ne idi?
-Sabah namazına geldik Aziziye'ye.
Hoca Efendi sabah namazını çok geç kıldırırdı.
En son vakte bırakırdı yani.
O gün, Hoca Efendi galiba gelemeyecek diye herhalde...
Mehmed Efendi, -Hoca Efendi'nin müezzini- kâmet getirdi, biri de geçti imam oldu.
Akabinde de Hoca Efendi geldi.
Daha onun o kadar sinirlendiğini hiç görmedim, o tarihe kadar.
Namaz bitti, Mehmed'in başına dikildi:
-Sen benim hangi vakte gelmediğimi gördün de kamet getirdin?
Bana iftitah tekbirini nasıl kaçırtırsın sen, diye saydı döktü.
* Zeki Sakallı Kimdir?
Konya'da, Büyük Postane ile Kapı Câmii arasındaki ara sokaklardan birinde bir kitapçı.
Eskiden, Aziziye Camii'nin kuzeye bakan ana giriş kapısının tam karşısındaydı Zeki Abi'nin dükkanı. Hem cilt yapar, hem kitap satardı orada.
Köyden yeni geldiğimiz ve İmam Hatib'e henüz başladığımız 1961-62'li yıllarda, Zeki Bey Amca diye hitap ederdik kibarlık gayretiyle.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.330, 331, 332.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder