Vaktiyle, bir tarihte -yıllar evvel tabii- Akşehir Kaymakamı şimdi ismini hatırlamıyorum- Ahmed Ağa'ya:
-Ahmed Ağa, siz hep görüşüyorsunuz, bir de bana göster Hızır Aleyhisselâmı!
Ahmed Ağa, Kaymakamın talebine yuvarlak çerçeveli bir cevap vermiş:
-Oğlum, nasibse görürsünüz İnşâallah, demiş.
Akşehir'de, evlerinde tabii, ailecek, çocuk çömlek iftar topunu bekliyorlar.
Kaymakam da tiryakiymiş, sigara tiryâkisi...
Tiryakinin iftar bekleyişi herkesinkinden farklıdır.
Daha bir heyecanlı olurlar tiryakiler iftarda.
Evet, Akşehir Kaymakamı işte bu tiryakilik heyecanı içinde iftar beklerken, kapısı çakılmış o anda, aniden:
Tak tak tak!
Tak tak tak!
Tak tak tak!
Üç kez vurulmuş kapı ısrarla.
Çıkmış bakmış Kaymakam.
Kapıda bir adam:
-Biseciiii! Bise alır mısınız Efendiii?
Arkasında bir deve, geviş getiriyor geve geve.
Ne desin Kaymakam?
-Ne bisesi be adam? Biseyi ne yapayım ben?
-Peki Efendi kızma!
Bizden sorması, sanki ısmarlamış gibiydiniz de...
Hadi iftar-ı şerifler hayrolsun!.. demiş, çekmiş devesinin yularını:
-Biseciiiii! Bise alan, katran alan...
Kaymakam kapıyı kapatıp da sofraya dönerken, mırıldanmış kendi kendine içinden:
-Allah Allaaaah! Bu saatte bise mi satılır be adam?
Mübârek iftar vakti... Fesûbhanallaah, çekmiş.
Sonraa.... Bir müddet sonra tekrar Lâdik'e gittiği zaman:
-Aşk olsun Ahmed Ağa, bize Hızır Aleyhisselâmı daha göstermeyecen mi Hacı Babam? diye sitem etmeye kalkınca, Ahmed Ağa:
-Size de aşk olsun hay guzum!
Kapınıza gelen Hızır'ı kovarsınız, ondan sonra da gelir bize sitem yaparsınız! demiş.
Kaymakam, şaşkınlık içinde:
-Ne demek o? Ne zaman geldi Hacı Babam? diye sorunca, Ahmed Ağa:
-Ramazanın son günlerinde, siz sofrada iftar beklerken kapınıza bir Biseci geldi mi?
-Geldi?
-Devesinin semerindeki katran küplerine dikkat ettin mi, semere bağlı mıydı, değil miydi?
-Ben bu tiryaki kafasıyla nerden dikkat edecem ona Hacı Babam?
-İçeceksen sen iç cigarayı oğlum, cigara seni içmesin!..
Hem sen nasıl bir Hızır bekliyordun?
Yakası kartlı, kravatlı birini mi bekliyordun?
Kolalı gömlekli, ütülü pantollu birini mi bekliyordun?
Neyse, gördün işte gayrı, görmedim diyemezsin!
Kaçırdın ammaa, gördün işte yine de, demiş ve teselli etmiş Kaymakamı, Ahmed Ağa, ama... Kaymakam epey eyvah çekmiş tabii...
Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: 73, 74, 75
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder