Hazreti Mevlânâ bir gün bir mecliste, ölüm ve ölüm ötesinden söz ederken:
-Mü'minler ölmezler, bir evden başka bir eve göç ederler, taşınırlar!.. deyince, orada bulunan Taceddin-i Erdebilî:
-İyi de Efendi, Cenâb-ı Hak: Her nefs ölümü tadacaktır! buyuruyor.
Bunu nasıl tevil edeceksiniz? diye sordu.
Bu soruda az da olsa bir itiraz kokusu vardı.
Taceddin-i Erdebilî'nin bu sorusuna şöyle karşılık verdi Hz.Mevlânâ:
-Evet, fakat, Cenâb-ı Hak, nihâyet "her nefs" diyor, "her kalb" demiyor.
Sen ya kalb ol veya bir mü'min kulun kalbinde yer et ki, mü'minin kalbi gibi ölmeyesin.
Eğer kalpazanlık edersen böyle kalbin nakdine ulaşamazsın.
Sen nefsin havasına uyup gidersen ve nefsin bir aleti olursan, her nefs ölümü tadacaktır ayeti senin için söylenmiş olur.
"Onun zâtından özge her şey helak olacaktır" ayetinde Cenâb-ı Hak kendini övmüyor.
Bununla kullarına karşı kendini överek; "Ben hep kalırım, sizler, hepiniz yok olup gideceksiniz!" demiyor, kendi merhametine davet ediyor.
"Damlanın deryada kaybolması gibi siz de yok olmaktan müstesna olan zâtında tamamıyla yok olun" diyor.
* İnsanlığın Pîri Hazreti Mevlânâ, Mustafa ÖZDAMAR, Sh.: 77,78.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder