26 Eylül 2010 Pazar

APHRODISIAS














Burayı, canlanacakmış izlenimi veren heykeller kenti olarak nitelendirebiliriz.Aşk ve güzellik Tanrıçası Afrodit adına kutsal törenler yapılan Aphrodisias kenti, antik çağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltraşlık ve tapınma merkeziydi. Karacasu ilçesinin 12 km. güneydoğusunda bugünkü Geyre köyünün bulunduğu alanda kurulan ve bir Karia kenti olarak bilinen Aphrodisias'ta ilk yerleşmenin MÖ 4000 yıllarında Kalkolitik çağda başladığı görülür. Kentin kuruluşunu MÖ 13 y.y.'a indiğini Bizanslı yazar Stephanos'tan öğreniyoruz. Bu dönemde adı Ninos olan şehir, antik dönemde Aphrodisias adını almıştı. İlk açık ve kesin bilgiler, MÖ 11.y.y.'a aittir. ve tarihçi Appian tarafından verilir.
Ona göre Aphrodisias, komşu şehir Plarasa (Bingeç) ile birlikte bu dönemde gümüş ve bronz sikkeler basmıştır. Aphrodisias'ın en parlak ve gelişkin dönemi, Roma çağlarındadır. Kentin yakınındaki Baba Dağı eteklerinde bulunan ocaklardan sağladıkları değerli mermerlerden olağan üstü güzellikte heykeller ve yapı elemanları üreten ve imparatorluğun her yanına ihraç eden Aphrodisiaslı ustalar, "Aphrodias stili" olarak bilinen sanat ekolünü kurdular. Beş yüzyıl kadar süren yoğun iskan ve geleneksel Roma yaşantısı boyunca, göz kamaştıran güzellikte yapılarla dolu bir kent ortaya çıktı. Hristiyan, Bizans çağlarında dinsel ve siyasal nedenlerden olumsuz etkilenen Aphrodisias, giderek o eski parlak dönemlerini geride bıraktı. Yangınlar, yer sarsıntıları, Sasani ve Arap akınlarıyla harap oldu ve zamanla terk edildi. Arkeolojik kazı ve araştırmalar ilk defa 1904'de başlatıldı. 1961'den itibaren National Geographic Society kurumunun finansmanı ile New York Üniversitesi adına 1990 yılına kadar Prof.Kenan erim'in başkanlığında, günümüzde ise Prof.Roland Smith tarafından yürütülmektedir. bu kazılar ve bilimsel araştırmalar sonucunda mimarlık, heykeltraşlık, tıp, matematik, astronomi alanlarında ve çeşitli sanat dallarında önemli çalışmalar yapıldığı belgelenmiştir. Tıp araştırmacısı Xenocrates, romancı Chariton ve düşünür Alexander Aphrodisiaslı'dır. 3,5 km. uzunluğunda surlarla çevrili kentte görülebilecek başlıca mimari yapı kalıntıları, MS 117 - 118'de İmparator Hadrianus zamanında inşa edilen hamam, İmparator Tiberius'a affedilen büyük havuzlu agora, MÖ 100'lerde Tanrıça Afrodit için yapılan tapınak, 30.000 kişilik stadium, 10.000 kişilik tiyatro, tiyatro hamamı, heykel ve mozaiklerle süslü odeon, piskopos sarayı ve felsefe okulu, Augustus'a adanmış sabasteon ve tetrapylondur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder