Artvin’in eski bir yerleşim yeri olduğu bilinmekle beraber, yörede yeterli araştırma yapılmadığından tarih öncesine ait bilgiler yetersizdir.
Ancak, çevrede yapılan kazılar ve yol yapımı sırasında ortaya çıkan buluntulardan MÖ.3000’lere kadar inen Tunç Çağına ait bazı yerleşme izleri ile karşılaşılmıştır.
İlk yerleşenlerin kimliği konusunda da yeterli bir bilgimiz bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, Artvin yöresine ilk yerleşenlerin MÖ.2000’lerde Orta Asya’dan gelen Hurriler olduğu bilinmektedir.Prof Dr. İbrahim Kökten’in Kars civarında ve Çıldır Gölünün karşısına yaptığı kazılarda dolmen ve menhir kalıntıları bulunmuştur.
Prof. Kökten,1965’te Kars’ın güneyinde ve Aras nehrinin kuzey kesimindeki Ala Dağın doğu eteğinde Camışlı Köyünün sınırındaki kayalıklarda geyik avcılığı ile ilgili duvar resimleri bulunmuştur.
1933 ve 1955 yıllarında Yusufeli ve Şavşat yörelerinde halkın bulduğu bakır baltaların MÖ 3000-4000 yıllarına ait olduğu sanılmaktadır.
Aynı yörede bulunan tunç baltaların 3000-2000 yıllarına ait oldukları bilinmektedir.
Artvin ve çevresi tarih öncesi devirleri cilalı taş devrinden başlayarak bakır-tunç demir devri olarak sırası ile yaşamıştır.
Artvin ve çevresi tarih öncesi devirleri cilalı taş devrinden başlayarak bakır-tunç demir devri olarak sırası ile yaşamıştır.
MÖ.10.000-8.000 yıllarından kalma cilalı taş çağına ait insan izleri Artvin’de de bu çağlarda insanların yaşamış olduğu izlenimini vermektedir.
Bulunan madeni eşyalar ise tarih öncesi devirlerin sırası ile yaşandığını belgelemektedir.
Hitit kralı II. Murşit MÖ.1360 yıllarında Artvin’i ele geçirmiştir.
Hurrilerin soyundan gelen Urartular, başkenti Van olan, geliri tarım-hayvancılık-ticarete dayalı Doğu Anadolu merkezli bir devlet kurmuşlardır.
Kuzey sınırlarını Artvin’e kadar genişlettiler. Ancak doğudan büyük göçlerle gelen İskitlerin baskısı sonucu yıkılmıştır.
Artvin bundan sonra Kafkasya’dan gelen İskitlerin egemenliği altında kalmıştır.
İskitler, Artvin’i ele geçirerek, askeri üs olarak kullanmaya başlamışlardır.
İskitlerden sonra, Arsaklar adı verilen bir sülale Artvin’e egemen olmuştur. Şaman dinine bağlı olan bu sülale MS. 350’li yıllarda Bizans etkisinde kalarak Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. Böylece Bizans yöreye dini anlamda da hakim olmuştur. MS.575 yılında Pers Kralı I. Darius Bizans’a saldırmış, bundan yararlanan Hazar Türküleri Çoruh boylarına egemen olmuşlardır. Hz.Osman döneminde İslam orduları kumandana Mesleme Oğlu Habib, Bizans’ı yenerek Şavşat-Ardanuç-Artvin’i ele geçirmiştir. Emeviler döneminde Hazarlar ile birleşen Artvin halkı Arap ordularına karşı direnmişse de 786’da Abbasi Halifesi Harun Reşit Çoruh bölgesini başkent Bağdat’a bağlamıştır. 853-1023 Artvin’de Bagratlar ve Sac isimli Abbasilere bağlı iki beylik kurulmuştur. Bunlardan Sac emirliği yıkılınca Artvin yeniden Bizans’ın eline geçmiştir. 1040 Dandanakan Savaşında Gaznelileri yenen Selçuklular, 1048 Pasinler savaşı ile Artvin sınırına kadar gelmişlerdir. Alparslan 1064’te Gürcistan seferine çıkarak Çoruh boylarını ele geçirmiş, .Alparslan’ın ölümünden sonra Bizans’tan yardım alan Gürcü Kralı Gorgi Artvin’i tekrar ele geçirmişse de 1081’de Melikşah’a yenilince, Melikşah’ın desteği ile Çoruh’uda içine alan Erzurum-Bayburt –Kars merkezli Saltukoğlu Beyliği kurulmuştur. Bundan böyle Asya’dan gelen Türkler Artvin’de yaygınlaşmıştır.
Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışından sonra Artvin bir süre Atabeyliğine bağlanmış, 1263’te Kubilay Artvin’i ele geçirerek bu yöreyi İlhanlı topraklarına katmıştır. 1458-1463-1466 yılları arasında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Çoruh boylarına üç sefer düzenlemişse de Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed’e Oltukbeli Savaşında yenilince, yöre 1502’de Safavilerin eline geçmiştir.
Artvin İlinin Osmanlı yönetimine geçtiği evrelere ait belgeler yeterli değildir. Bununla beraber, Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon Rum Devletini yıkarak Karadeniz bölgesinin sahil kıyısını Artvin İlinin kıyı kesiminden itibaren ele geçirdiği bilinmektedir. Bu esnada Artvin-Yusufeli-Ardanuç-Borçka Çıldır Atabeyliğinin elinde bulunuyordu. Yavuz Sultan Selim Trabzon valisiyken Gürcistan’a yaptığı seferde Batum’un güneybatısında bulunan Güney Kalesini ele geçirmiştir. 13 Haziran 1551’de Ardanuç Kalesini de fetheden Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa bu bölgeyi de Osmanlı ülkesine katmıştır.
Artvin ve çevresi Çıldır eyaleti ile birlikte yaklaşık 250 yıl Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalmıştır. 1828 Osmanlı Rus savaşı ve savaş sonucu imzalanan Edirne Anlaşması ile Ahıska Osmanlı elinden çıkınca, Osmanlılar Çıldır eyaletinin bir kısmını kaybetmişler, yalnızca Artvin-Borçka-Ardanuç-Şavşat-Yusufeli Osmanlıların elinde kalmıştır.
İskitlerden sonra, Arsaklar adı verilen bir sülale Artvin’e egemen olmuştur. Şaman dinine bağlı olan bu sülale MS. 350’li yıllarda Bizans etkisinde kalarak Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. Böylece Bizans yöreye dini anlamda da hakim olmuştur. MS.575 yılında Pers Kralı I. Darius Bizans’a saldırmış, bundan yararlanan Hazar Türküleri Çoruh boylarına egemen olmuşlardır. Hz.Osman döneminde İslam orduları kumandana Mesleme Oğlu Habib, Bizans’ı yenerek Şavşat-Ardanuç-Artvin’i ele geçirmiştir. Emeviler döneminde Hazarlar ile birleşen Artvin halkı Arap ordularına karşı direnmişse de 786’da Abbasi Halifesi Harun Reşit Çoruh bölgesini başkent Bağdat’a bağlamıştır. 853-1023 Artvin’de Bagratlar ve Sac isimli Abbasilere bağlı iki beylik kurulmuştur. Bunlardan Sac emirliği yıkılınca Artvin yeniden Bizans’ın eline geçmiştir. 1040 Dandanakan Savaşında Gaznelileri yenen Selçuklular, 1048 Pasinler savaşı ile Artvin sınırına kadar gelmişlerdir. Alparslan 1064’te Gürcistan seferine çıkarak Çoruh boylarını ele geçirmiş, .Alparslan’ın ölümünden sonra Bizans’tan yardım alan Gürcü Kralı Gorgi Artvin’i tekrar ele geçirmişse de 1081’de Melikşah’a yenilince, Melikşah’ın desteği ile Çoruh’uda içine alan Erzurum-Bayburt –Kars merkezli Saltukoğlu Beyliği kurulmuştur. Bundan böyle Asya’dan gelen Türkler Artvin’de yaygınlaşmıştır.
Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışından sonra Artvin bir süre Atabeyliğine bağlanmış, 1263’te Kubilay Artvin’i ele geçirerek bu yöreyi İlhanlı topraklarına katmıştır. 1458-1463-1466 yılları arasında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Çoruh boylarına üç sefer düzenlemişse de Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed’e Oltukbeli Savaşında yenilince, yöre 1502’de Safavilerin eline geçmiştir.
Artvin İlinin Osmanlı yönetimine geçtiği evrelere ait belgeler yeterli değildir. Bununla beraber, Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon Rum Devletini yıkarak Karadeniz bölgesinin sahil kıyısını Artvin İlinin kıyı kesiminden itibaren ele geçirdiği bilinmektedir. Bu esnada Artvin-Yusufeli-Ardanuç-Borçka Çıldır Atabeyliğinin elinde bulunuyordu. Yavuz Sultan Selim Trabzon valisiyken Gürcistan’a yaptığı seferde Batum’un güneybatısında bulunan Güney Kalesini ele geçirmiştir. 13 Haziran 1551’de Ardanuç Kalesini de fetheden Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa bu bölgeyi de Osmanlı ülkesine katmıştır.
Artvin ve çevresi Çıldır eyaleti ile birlikte yaklaşık 250 yıl Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalmıştır. 1828 Osmanlı Rus savaşı ve savaş sonucu imzalanan Edirne Anlaşması ile Ahıska Osmanlı elinden çıkınca, Osmanlılar Çıldır eyaletinin bir kısmını kaybetmişler, yalnızca Artvin-Borçka-Ardanuç-Şavşat-Yusufeli Osmanlıların elinde kalmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder