İstanbul’un surları bütün dönemlerde şehrin en etkin savunma aracı olmuştur. Byzantion şehri kurulduğunda etrafını çevreleyen surlara ait yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, bazı araştırmacılar bu arkaik döneme ait sur duvarlarının Topkapı Sarayı civarında olduğunu ileri sürülmektedirler.
III. yüzyılda, Roma tarihinin en iyi yazarlarından olan Yunanlı tarihçi Cassius Dio bu surlardan söz etmektedir. Onun yazdığına göre bu surlar son derece güçlü idi ve siperlikler iri kare bloklarda inşa edilmiş olup, tunç levhalarla birbirine tutturulmuştu. Üzerinde üstü kapalı bir seyirdim yolu ve düzensiz aralıklarla yerleştirilmiş kuleleri bulunmakta idi. Cassius Dio, bu surların kara tarafında olanların yüksek, deniz tarafındakilerin ise kıyının hemen yanında kayaların üzerine inşa edildiklerini belirtmektedir. Ayrıca bu surlardaki kulelerin akustik düzeninin çok iyi olduğunu, kulelerden birinden bağırıldığında sesin yedinci kuleye kadar gittiğini de söylemektedir.
Pausanias, Kodinos ve Herodianus da bu ilk surlardan söz etmektedirler. Kentte yaşayanlar çeşitli dönemlerde Avar, Sasani, Emevi, Abbasi, Bulgar, Rus, Macar, Peçenek akınlarından bu surlar yardımıyla kendilerini koruyabilmişlerdir. XIV. yüzyılın başında Venedik donanmasının denizden saldırıları yine bu surlar sayesinde durdurulabilmiştir. Ayrıca fetihten az evvel Galata’da oturan Cenevizlilerin kenti ele geçirme çabaları da yine bu surlar nedeniyle sonuçsuz kalmıştır. Uzun süre savunma görevini üslenen surlardan ilk kez içeriye girmeyi Fatih Sultan Mehmet başarmıştır.
İstanbul surları ortalama 21 km. uzunluğu ile Avrupa’nın en uzun savunma yapılarından olup, başlıca beş grupta toplanmaktadır.
III. yüzyılda, Roma tarihinin en iyi yazarlarından olan Yunanlı tarihçi Cassius Dio bu surlardan söz etmektedir. Onun yazdığına göre bu surlar son derece güçlü idi ve siperlikler iri kare bloklarda inşa edilmiş olup, tunç levhalarla birbirine tutturulmuştu. Üzerinde üstü kapalı bir seyirdim yolu ve düzensiz aralıklarla yerleştirilmiş kuleleri bulunmakta idi. Cassius Dio, bu surların kara tarafında olanların yüksek, deniz tarafındakilerin ise kıyının hemen yanında kayaların üzerine inşa edildiklerini belirtmektedir. Ayrıca bu surlardaki kulelerin akustik düzeninin çok iyi olduğunu, kulelerden birinden bağırıldığında sesin yedinci kuleye kadar gittiğini de söylemektedir.
Pausanias, Kodinos ve Herodianus da bu ilk surlardan söz etmektedirler. Kentte yaşayanlar çeşitli dönemlerde Avar, Sasani, Emevi, Abbasi, Bulgar, Rus, Macar, Peçenek akınlarından bu surlar yardımıyla kendilerini koruyabilmişlerdir. XIV. yüzyılın başında Venedik donanmasının denizden saldırıları yine bu surlar sayesinde durdurulabilmiştir. Ayrıca fetihten az evvel Galata’da oturan Cenevizlilerin kenti ele geçirme çabaları da yine bu surlar nedeniyle sonuçsuz kalmıştır. Uzun süre savunma görevini üslenen surlardan ilk kez içeriye girmeyi Fatih Sultan Mehmet başarmıştır.
İstanbul surları ortalama 21 km. uzunluğu ile Avrupa’nın en uzun savunma yapılarından olup, başlıca beş grupta toplanmaktadır.
- Galata Surları, Beyoğlu Yaklaşık 7 km
- HALİÇ SURLARI (Yaklaşık 5 km)
- İstanbul'un İlk Surları
- KARA SURLARI (Yaklaşık 11 km)
- MARMARA SURLARI (Yaklaşık 8,5 km)
- HALİÇ SURLARININ KAPILARI
- KARA SURLARININ KAPILARI
- MARMARA SURLARININ KAPILARI
- SARAYBURNU VE TOPKAPI ÇEVRESİNDEKİ KAPILAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder