O senin kısmetin kızım, sen pek istedin, Allah da verdi!

"Ladikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı

Kadınhanlı Hacı Musa Uğur, İstanbul'da, Eminönü Hobyar Aşir Efendi Caddesindeki işhanında Lâdikli Ahmed Ağa'yı anlatıyor:
-1946'nın Nisan'ında geldim İstanbul'a ben. 
Askerliğimi bitirdim geldim, burayı açtım. (Kumaş ticareti yapıyor Hacı Musa.)
Hacı Ahmed Ağa'yı çok severiz biz. Bilhassa babamla çok iyi ahbaptılar. 
Ailecek gider gelirdik. 
O tarihlerde, bir düğün dolayısıyle Konya'ya gittik. 
Çoluk çocuk ailecek yoldayız. 
Ahmed Ağa'ya uğradık. 
Hoşbeş, hal-hatır, yarenlik ediyoruz, oda kalabalık. 
Benim kız çocuk kalbinden: 
"Hacı Ahmed Ağa hurma verse de yesek!" diye geçirmiş. 
O zamanlar, şimdiki gibi çarşıda pazarda, şurada burada hurma filân yok ortalıkta.
İşte o sırada Hacı Ahmed Ağa, şöyle bir cebine davrandı, cebinden bir anahtar çıkardı.
Duvardaki gömme dolabın kapağını açtı, ordan şöyle kese kağıdı gibi içi dolu bir zarf aldı ve benim kıza uzattı: "Dağıt" dedi.
Hurma dolu zarfın içinde, Medine hurması. 
Çocuk herkese dağıtarak bir tane de kendisi aldıktan sonra zarfı Ahmed Ağa'ya uzatınca -zarfta daha hurma var-, Ahmed Ağa: 
-O senin kısmetin kızım, sen pek istedin, Allah da verdi, o senin kısmetin! dedi.

Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.:195