11 Mart 2023 Cumartesi

Hay Muhsine! Geçenlerde Aksekili Hoca'yı gücendirdik.

Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi'nin Babası Hacı Veyis Efendi

Hacı Veyis Efendi bir gün, Konya'nın büyük hocalarının da bulunduğu bir yemeğe davet edilmiş. 
Yemekte Büyük Aksekili Mehmet Emin Efendi de varmış. 
Hacı Veyis Efendi yemekten sonra, cebinden çıkardığı kitabın ilginç gördüğü bir yerini okumaya kalkınca, sert bir mizaca sahip olan, Aksekili Mehmet Emin Efendi sinirlenerek:
-Hoca sen de iki lâf konuşturmazsın! 

O kitap hepimizde var.
Lâzım olduğunda açar bakarız" veya benzer bir kabalıkta bulunmuş. 
Veyis Efendi bir şey olmamış gibi konuşulanları dinlemeye başlamış. 

Veyis Efendi birkaç gün sonra, evlerine komşularından üzeri çörek otlu güzel bir çalma yoğurt geldiğini görmüş. 
Hanımının adı Fatma olduğu hâlde Hoca Efendi , "Muhsine" diye hitap edermiş. 
Hanımına:
-Hay Muhsine! 
Geçenlerde Aksekili Hoca'yı gücendirdik. 
Şu yoğurdu çıkıla da ona gönderelim, der. 
Hanımı yoğurdu çıkılar ve o anda yanlarında olan torunu Ali Ulvi Bey'le çıkını, evlerinin yakınındaki Aksekili Hoca'ya gönderirler. 
O sırada evde hocadan başka kimse olmadığından, kapıyı bizzat hocanın kendisi açar.
Ali Ulvi Bey:
-Efendim ben Hacı Veyis Efendi'nin torunuyum. 
Dedem size yoğurt gönderdi, deyince, duruma üzülen Aksekili Hoca:
-Ülen Hacı Veyis!
Ben senin yüzüne hakaret ettim, bundan sonra benimle hiç konuşmayacaksın zannetmiştim.
Yine beni utandırdın. 
Bu ne güzel ahlâk Yâ Rabbî, diyerek hayranlığını ve şaşkınlığını dile getirmiş.
"Marifet incitmemekte değil, esas incinmemektedir"

  • Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi ve Ailesi, Mehmet Ali Uz, Sh. 136, 137, 138.
"Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi ve Ailesi" Kitabının Kapağı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder