O, sadece sizin değil, bizim de, Hocamızdır!

Hocamızın, bütün bu uydurmalardan uzak ve bütün bunların üstünde kalan, fikir, ruh ve mână dolu fıkralarından fışkıran hayat derslerinden sadece biz değil, bütün dünya feyz almaktadır.

Meselâ, 1964 yılında Akşehir'de yapılan Nasreddin Hoca Şenlikleri münasebetiyle Akşehir'e kadar gelerek, şenlik dolayısıyla tertiplenen konferanslardan birinde (8 Temmuz 1964), Yugoslavya Üniversitesi Doçentlerinden Zulifka Raykoviç isimli bir bayan, "Nasreddin Hoca" konulu bir konuşma yapmıştı.
Doçent, oldukça güzel Türkçesiyle yaptığı bu konuşmasına:-Sayın Bayanlar, Baylar;
Size Yugoslavya'dan derlediğim, Hocamıza ait hikâyelerden birkaçını nakledeceğim.
Evet, "Hocamız" diyorum; çünkü o, sadece sizin değil, bizim de, hatta bütün cihanın Hocası'dır, diyerek, başlamıştı. 

Makedonya'dan derlediği, Nasreddin Hoca'ya ait beş tane fıkrayı anlatmak ve bizim huzurumuzda ona, "Hocamız" demek için ta Belgrad'dan kalkıp gelen Doçent, Hocamıza olan hayranlığını anlata anlata bitirememiş ve nihayet, Akşehir'e de işaretle:

"Bir Akşehirden, bir Akşehir'e geldim.
Zira, "Belgrad» da, kelime olarak, (Ak şehir) manasına gelir" diyerek, sözlerine son vermişti.

• Konya Velileri, Hasan Özönder, Sh. 161.