Tenekeci Ömer Efendi Ladikli Ahmed Ağa'yı anlatıyor:
1956 senesinde, Ankara'da, Yenişehirdeyiz.
Bir yere gidiyoruz Hızır Aleyhisselâmla birlikte.
O gece 6-7 Eylül hadiseleri patladı.
Biz de Ankara'da Yeni Mahallede askeriz, hazır kıta bekliyoruz.
Ahmed Ağa'dan filan haberimiz yok tabii...
Ahmed Ağa Hızır Aleyhisselâmla birlikte giderken, bir apartmanın en üst katından bir kadın seslenmiş: -Ahmed Ağa, durun!
Size tandır ekmeği verecem! demiş.
Ahmed Ağa, "ülen gardaşım, apartmanda tandır ekmeği olur mu hiç?" filân diye düşünmüş...
Biraz durduk, kadın attı ekmeği oradan!..
Sıcacık...
Daha tandırdan yeni çıkmış!..
Soramadım da Hızır Aleyhisseláma; "Bu da mi bizden?" diye.
Bende soru sormak yok, yasak!..
Anladım bizden olduğunu.
Kadının bize ekmek verdiğini polis görmüş.
-İhtiyar ne işler çeviriyorsun, dedi ve beni polis karakoluna götürdü.
Ortalıkta sokağa çıkma yasağı gibi bir şey vardı.
Karakola, sokaklardaki sarhoşları, kavga eden yaralıları ve cinayet zanlılarını getirmişler.
Beni de onların arasına koydular.
Aradan zaman geçtikten sonra karakolun amiri geldi ve:
-Ver bakayım elindeki çantada ne var, dedi.
Çantayı açtı, içindeki tandır ekmeğini masanın üzerine koydu ve:
-Bu köylü, mammacı'nın birisiymiş, bunu bırakın gitsin, dedi ve beni serbest bıraktılar.
Kaynaklar:
- Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.:85.
- Lâdikli Âşık Ahmed Hüdâî, Ahmet Elma, 2011, 5.Baskı, S.126.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder