105 Sene Evvel Çanakkale Siperlerinden Ramazan-ı Şerife Dair Bir Mektup
“Benim güzel kızım,
Bu gün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü.
Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınlamış.
Ama benim içim rahat etmedi.
Oruca niyetlendim.
Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum.
Onlarla sahur ettim.
Hiç susamadım.
Taarruz arttı.
Kafamızı çıkaramadık.
Akşam olunca bir asker ezan okudu.
Siperin içinde matara elden ele dolaştı.
Herkes orucunu su ile açtı.
Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum.
Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş.
Matara en son bana geldi.
Geldi ama ben kendimden utandım.
Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar.
Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim.
O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli, Edinceli, Afyon’lu ve Yenicelinin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder