Tanzimat devrinin meşhur şahsiyetlerinden Sadık Rıfat Paşa, kıdem olarak sadrazamlığı beklerken o makama nail olamayınca oldukça kederlenir.
Gurur sahibi olduğundan da hüznünü göstermemeye çalışıp vaktinin çoğunu konağının kütüphanesinde kitap okuyarak geçirir.
Sadık Rıfat Paşa, hoş sohbet dostlarından olan Murtaza Efendi'nin bir gün ziyaretine gelip:
"Çok hizmet ettiniz.
Şöhretiniz, paranız ve konağınız var.
Bir de kendinizden önceki devlet büyüklerini düşünün.
Onların hayatı bile emniyette değildi.
İktidar hırsı peşinde koşarken çoğu zaman başlarını cellada teslim etmişlerdi.
Şimdi hiç olmazsa bu tayin vesilesiyle sadece mevkilerinden oluyorlar.
Bu kederiniz neden?" diyerek Rıfat Paşa'yı teselli etmeye çalışır.
Başını sallayan Sadık Rıfat Paşa:
"Ah Efendi Baba!
Onlar başlarını cellada verir, bir kere ölür giderlermiş.
Bu hal ise, mevki hırsından kurtulamayanlara her gün ölüm!
Allah gönüllere bir kere o hırsı vermeye..." demiş.
Gurur sahibi olduğundan da hüznünü göstermemeye çalışıp vaktinin çoğunu konağının kütüphanesinde kitap okuyarak geçirir.
Sadık Rıfat Paşa, hoş sohbet dostlarından olan Murtaza Efendi'nin bir gün ziyaretine gelip:
"Çok hizmet ettiniz.
Şöhretiniz, paranız ve konağınız var.
Bir de kendinizden önceki devlet büyüklerini düşünün.
Onların hayatı bile emniyette değildi.
İktidar hırsı peşinde koşarken çoğu zaman başlarını cellada teslim etmişlerdi.
Şimdi hiç olmazsa bu tayin vesilesiyle sadece mevkilerinden oluyorlar.
Bu kederiniz neden?" diyerek Rıfat Paşa'yı teselli etmeye çalışır.
Başını sallayan Sadık Rıfat Paşa:
"Ah Efendi Baba!
Onlar başlarını cellada verir, bir kere ölür giderlermiş.
Bu hal ise, mevki hırsından kurtulamayanlara her gün ölüm!
Allah gönüllere bir kere o hırsı vermeye..." demiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder