Giresun İli, Espiye İlçesi, Arpacık Köyü’nün kuruluş tarihi 1500 yılına dayanmakta olup Zeynel Abidin Zad’n oğlu Şıh Menteş tarafından kurulmuştur. Ocak dede olarak ta bilinen bu Zat bir rivayete göre İslam Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.) soyundan gelmektedir. Türbesi köy mezarlığında bulunmaktadır. 1. Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı Rus Savaşı’nda Rusların Harşıt çayına gelmesiyle birlikte Binbaşı Hamdi Paşa isimli komutan Osmanlı Rus savunmasında köyde karargâh kurmak suretiyle bölgeyi Rus saldırılarından korumuştur. Köyün ağası olan Tahir Ağa’nın evi Osmanlı orduları tarafından karargâh olarak kullanılmış ve İmamoğlu Dursun Kayhan’n evi de Santral olarak kullanılmıştır. Daha sonraları karargah olarak kullanılan bu ev köy Camii olarak kullanılmış ve yakın zamanda restorasyon edilmiştir.
Gelişim sıkıntısı nedeni ile 1960 lı yıllarda nüfusunun büyük bir bölümünü Avrupa’ya ve İstanbul’a göç vermiş olan köyde sadece yaşlı nüfus kalmıştır. Göçlerin büyük bir kısmı yurtiçinde İstanbul, yurtdışında ise Avrupa’ya, Almanya ve Fransa gibi ülkelere olmuştur. Köyün bu kadar göç vermesinden dolayı köyde bulunan İlkokul öğrencisiz kalarak kapanmış ve günümüzde muhtarlık ve köy odası olarak kullanılmaya başlamıştır. Köyde tarihi eser olarak Rumlar’dan kalma kesme taştan yapılmış tarihi bir çeşme ve değirmen mevcuttur. Değirmen doğal korozyonlar sonucu yıkılmış, çeşme ise faaliyettedir.
Köye ulaşım, Espiye belediyesi tarafından yaptırılan 050 kod No’lu asfalt yol güzergahında, Espiye-Direkbükü yolunun 10. km’sinde Gürağaç Köyü köprüsü ayrımından yaklaşık 200m ileride sağ yöne girişle gerçekleşmektedir. Köy Merkez ve Haçbey mahallesi olmak üzere iki mahalleden oluşmaktadır.
Köyün en önemli geçim kaynağı fındık tarımı olup, gelir kaynağında önemli yer teşkil etmektedir. Ayrıca köy halkı kendi yiyeceklerinin birçoğunu domates, taze fasulye, marul, maydanoz, kabak, salatalık ve patates gibi ürünleri kendi tarlalarından elde etmektedir.
Köyün kurucusu Şıh Menteş (Ocak Dede)’nin “benim köyümde acı olan bir ekin ekilmeyecektir” sözü üzerine köyde halen hiç kimse tarafından soğan, sarımsak ve biber gibi sebzelerin tarımını yapılmamaktadır. Köyde ayrıca mısır üretimi de yapılmakla olup; ticari bir değer taşımamaktadır. Aynı zamanda Karadeniz’in simgeleri arasında yer alan karalâhana (yöre ağzıyla pancar) da her ailenin tarlalarında bulunan ve sık tüketilen bir sebzedir.
Meyve olarak hemen hemen her köyde olabileceği gibi elma, armut, şeftali, kiraz, Karadeniz’e has olarak yetişen kara yemiş (Taflan) ve son yıllarda kivi olarak göze çarpmaktadır.
1960 yılı öncesinde “Rasim Bodur” adlı kişi köyde eğitmenlik yaparak ilgili köy halkına okuma yazma öğretmiş, 1960 yılında ilkokulun inşa edilmesiyle köyde eğitim ve öğretim başlamıştır. Espiye’nin köyleri içinde en çok göç veren köydür.
İlçeye uzaklığı 12 km dir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder