Yapılan arkeolojik kazılar sonunda elde edilen bulgulardan Antalya ve bölgesinde, günümüzden 50 bin yıl önce insanların yaşadığı kanıtlanmıştır. Bu kanıtlar Antalya’nın 27 km. kuzeybatısında, Yağcıköy sınırları içindeki Karain Mağarasında bulunmuştur. Karain Mağrasında Paleolitik, Mezolitik, Neolitik, Kalkolitik ve Bronz
Çağlarına ait kalıntılar elde edilmiştir.
Anadolu’ya Kafkasya’dan İran ve Mezopotamya yolu ile geldiği sanılan Hitit’ler İ.Ö. 2500-1200 yılları arasında Anadolu’da egemenliklerini sürdürmüşlerdir. İ.Ö. 2000-1400 yıllarındaki durumu gösteren tarih haritalarında Antalya Bölgesi büyük Hitit krallığı içinde kalmaktadır. İ.Ö. XIII. ve XII. yüzyıllarda Trakya’dan gelen kabileler Hitit uygarlığına son vermişlerdir. Antalya Bölgesinde Pamfilya, Likya ve Kilikya gibi kent devletleri ortaya çıkmıştır.
Bugünkü Antalya ili, Pamfilya’nın tamamını, Pisidya’nın güneyini, İsaurya ve Kilikya’nın batısını ve Likya’nın doğusunu içine almaktadır.
O devirde bölge halkı, kökenleri tam olarak bilinmeyen çeşitli Anadolu kavimleri ve Frig’ler denen Trakya kavimleri gibi farklı kavimlerden oluşmaktaydı. Yunanca kökenli olan Pamphylia sözcüğü, "çok" anlamı taşıyan "pan" ve "soy" anlamına gelen "phyle" sözcüklerinin birleşmesinden oluşmaktadır. İ.Ö. XII. ve VIII. yüzyıllarda Yunanistan’dan Anadolu’ya 2 dalga göç olmuş ve bu göçler sonucu çok sayıda kent ve uygarlık merkezi oluşmuştur. Günümüzde bunlardan 100’e yakını Antalya sınırları içerisinde bulunmaktadır.
İ.Ö. VII. yüzyıldan 546 yılına kadar bölgede süren Lidya egemenliği yerini İ.Ö. 546 yılında Pers egemenliğine bırakmıştır. Makedonya Komutanı Büyük İskender, bölgedeki Pers egemenliğine İ.Ö. 336 yılında son verir. Bölgedeki bütün kentleri (Termessos gibi bazı istisnalar dışında) alır. İskender İ.Ö. 323 yılında ölünce, generalleri arasında uzun yıllar süren savaşlar başlar. Bu savaşlar İ.Ö. 188 yılına kadar sürer. Bu tarihte Selökid Kralı III.Antiokhos, Bergama Kralına yenilmiş ve Apamea barışı yapılmıştır. Bergama kralı II.Attalos (İ.Ö.159-138) mevcut kenti onartmış ve Antalya kentinin bilinen tarihi başlamıştır. O tarihten itibaren kent Attalaia adıyla bilinmekte, daha sonra Adalia ve Adalya gibi isimler alarak günümüze Antalya olarak ulaşmaktadır.
İ.Ö. 133 yılında Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu’na katılır. Bundan sonra bölgede korsanların ve korsanlara ait küçük kentlerin önemli rol oynadığı bir devir başlar. Bu küçük güçler, Pontus Kralı Midridat’ın komutasında İ.Ö. 88 yılında birleşerek Romalı’ ları Anadolu’dan çıkarırlar. Fakat bu durum uzun sürmemiş, İ.Ö. 65 yılında Pompeus Anadolu’ya saldırarak korsan şehirleri egemenliği altına almıştır. Roma Kralı Antonius, Coracesium (Alanya) ve çevresini Kleopatra’ya, Suriye, Kilikya ve Fenike’yi ise Kleopatra’nın oğluna vermiştir. İ.Ö. 32 yılında bölge tekrar Roma’ya bağlanmıştır.
Cladius İ.S. 43 yılında Pamfilya ve Likya’yı birleştirerek bir krallık haline getirmiştir. İ.S. II. ve III. yüzyıllarda Antalya, tarihinin en görkemli gelişmesini yaşar. İ.S. II. yüzyıldan itibaren bölgede hıristiyanlığın yayılmaya başladığı görülür. Bizans egemenliği sırasında, İ.S. V. ve VI. yüzyıllara kadar Antalya’nın yeni bir gelişme devri geçirdiği bilinmektedir. Bu yüzyıllarda kent, surların dışına kadar taşmıştır.
İ.S. VII. yüzyıldan itibaren bölgede müslüman arapların etkili olmaya başladığı görülür. Bölge, İslam egemenliğine 1085 yılında ve Anadolu Selçukluları’ndan Süleyman Şah zamanında geçmiştir. Ondan önce İ.S. 860 yılında Amiral Karinoğlu Fazl Antalya’yı almışsa da kısa bir süre sonra kent tekrar Bizans’a geçmiştir.
1103 yılında Bizans İmparatoru Alexius Komnenos Antalya’yı ele geçirmişse de kent kısa süre sonra tekrar Türk’lere geçmiştir. Bu tür el değiştirmeler 6 kez tekrarlanmıştır. 1120-1206 yılları arasında Antalya Bizans’da kalmıştır.
1206 yılında Sultan I.Gıyaseddin Keyhüsrev Antalya’yı alır. Ölümü üzerine kent tekrar hıristiyanların eline geçmiş, fakat oğlu Keykuvas kısa bir süre sonra geri almayı başarmıştır. Selçuklu’lar İlhanlı baskısına daha fazla dayanamayıp zayıflayınca Anadolu’da bağımsız beylikler devri başlamıştır. Bu devrede Antalya 95 yıl süre ile bağımsız bir beylik olarak kalmıştır. Hamidoğulları soyundan gelen Teke Beyleri 1308-1426 yılları arasında, bölgede Teke Beyliği egemenliğini sürdürmüşlerdir.
Antalya’nın Osmanlı denetimine girişi ile ilgili kaynaklarda farklı görüşler ileri sürülmektedir. Bazı kaynaklarda, Antalya’nın I.Murat zamanında ve 1391 yılında Osmanlı topraklarına katıldığı belirtilmektedir. Diğer bazı kaynaklar ise bölgeyi Yıldırım Beyazid’in aldığını ve Antalya’yı oğlu Sultan Murad’a hediye ettiğini ileri sürmektedir. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı yönetiminde kalan Antalya, Teke Sancağı’na bağlı önemli bir liman kenti olarak varlığını sürdürmüştür.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında, 29 Nisan 1919’da Antalya ve çevresi İtalyan’lar tarafından işgal edildi. İşgal sırasında İtalyanlar’ la yerli halk arasında çatışma olmaması için büyük gayret harcandı. Kurtuluş Savaşı sırasında Antalya ve bölgesi gönüllü asker ve maddi yardımla batı cephesindeki savaşlarda ulusal güçlere destek olmuştur. İtalyan’ ların özellikle istihbarat konusunda Türk’ lere yardımcı oldukları bilinmektedir. İtalyan işgali 1921 yılının ortalarında kalkmaya başlar. 5 Temmuz 1921 de ise Antalya İtalyan işgalinden tamamen kurtulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder