Hasan-ı Basrî Türbesi, Basra, Zübeyr, Irak
Bir gün bir zât Hasan-ı Basrî Hazretlerine gelerek yalvarır: -Aman efendim, ne olur Allah için bize bir yardımda bulununuz.
Hasan-ı Basrî Hazretleri: -Nedir derdin, ne hususta yardım edelim?
Evvelâ derdini ve ihtiyacını söyle ki sana yardım edebilelim, der.
Adam:
-Efendim, benim çok akıllı bir kızım var.
Onu çok severim.
Şimdi bu kızıma bir şeyler oldu.
Gece gündüz durmadan ağlıyor.
Kur’an-ı Kerim okuyor, ağlıyor.
Namaz kılıyor, ağlıyor,.
Hadîs-i Şerîf okuyor, ağlıyor.
Ve, bugünlerde gözleri görmez oldu.
Korkuyorum ki hepten kör olacak….
Sizden istirham ediyorum, gelseniz de bir baksanız.
Biraz nasihat etseniz şu kızıma, diye rica eder.
Hasan-ı Basrî Hazretleri kabul eder, adamın evine kadar giderler.
Eve vardıklarında Hasan Basri Hazretleri:
-Yavrum neden ağlıyorsun, gözlerin ağlamaktan temelli kör olabilir.
Sebebini bize söylersen sana yardımcı olabiliriz.
Senden rica etsem sebebini söyler misin? der.
Kız şu cevabı verir:
-Efendim, benim hiçbir hastalığım yoktur, sıhhatim gayet yerindedir.
Gözlerimin ağlayarak bu hâle gelmesinin iki sebebi vardır.
Bu gözlerimiz ahiret âleminde Allah’ı ya görecek ya da görmeyecektir.
Eğer Cenâb-ı Hakk’ı görme nimetine ererlerse, böyle binlerce göz onu görmek için feda olsun.
Eğer görmezse, o zaman Allah kendi zâtını görmeye layık kılmadığı bu gözleri kör etsin!
Allah’ı görmeyecek gözü ben ne yapayım, der ve biraz sonra da “Allah” diyerek can verir.
Hasan-ı Basrî Hazretleri bu hadiseden çok duygulanır, gözlerinden yaşlar akar ve şöyle der:
-Nasihat etmeye geldik, nasihatimizi aldık.
Hekim olmaya geldik hekimimizi bulduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder