17 Şubat 2025 Pazartesi

Hz.Ebû Bekir'in Müslüman Olması


Hazret-i Ali'den rivayet olunur ki, en evvelâ İslâm'a gelen ve Rasûl-i Ekrem ile en evvel namaz kılan Hazret-i Ebû Bekir'dir. 
Hazret-i Ebû Bekir, tâcir olduğundan, çoğu zaman Şam'a giderdi. 
Bir Şam seferinde, rüyasında, ayın gökten inip kucağına girdiğini gördü. 
Ayı eliyle tutup göğsüne bastı. 
Uyanınca, Yemlihâ adındaki meşhur rahibe gidip rüyasını tabir ettirdi. 
Rahip; "nereli ve neci" olduğunu sordu. 
Hz.Ebû Bekir; "Hicazlıyım ve tåcirim" diye cevap verdi. Rahip:
-Ey Arap kardeş! Sana büyük müjdeler var. 
Öğrenmek istersen hediyesini ver, deyince Hz.Ebû Bekir on iki altın verdi. Rahip:
-Gökten inen ay, âhir zaman Peygamberidir ki yakınlarda zuhur edecektir ve sen onun hayatında veziri sonra da halifesi olacaksın. 
Ben sağ iken, sen ona yetişirsen, bana haber gönder ki onun yanına ben de geleyim. 
Şayet dünyadan gitmiş bulunursam, ona selâmımı söyle ve onun dinine girdiğimi, onun ümmetinden olduğumu ve ahirette beni şefaatinden mahrum etmemesini söyle, dedi. 

Bunun üzerine Hazret-i Ebû Bekir ondan bir mektup istedi.
Rahip ona on iki satırlık bir mektup verdi ki, meâli şudur:
"Ey Mekkeli, Medineli ve Tehameli olan Muhammed bin Abdullah! 
Cenab-ı Hakkın salevât ve selâmı senin üzerine olsun.
Sen hakikaten Ahir zaman Peygamberi ve Rabbülâlemîn'in Rasûlüsün. 
Bu mektubu Ebû Kahafe oğlu Ebú Bekir eliyle sana gönderdim. 
Malûm ola ki, ben sana iman ettim ve senin ümmetinden oldum. 
Ebû Bekir'in bana tâbir ettirdiği rüyası, onun, senin vezirin ve sonra da halifen olacağına delalet eder. 
Ben sağ kalıp da sana yetişirsem, gelip yolunda dövüşürüm. 
Eğer yetişemezsem, ahirette beni şefaâtinden esirgemeyesin"  

Hazret-i Ebû Bekir:
Ey rüyamı yorumlayan! Doğru çıkarsa senin de bende yüz altının vardır, dedi. 

Mekkeye döndükten on iki sene sonra, Hak Teâlâ Hazret-i Muhammed'e vahyetmekle ol Rasûl-i Azam bir gece Ebû-Kubeys dağına çıkıp gece yarısı; "Allahın dâvetçisine uyunuz, lâilâhe illallah deyiniz" buyurdukta, dışarıda çardakta yatmakta olan Hz.Ebû Bekir işitip "Eshedü en Lâilähe İllallah ve Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah" dedi.

Birkaç gün sonra Hazret-i Rasûl, Mekke sokaklarından birinde Hazret-i Ebû Bekir'e tesadüf ederek, 
-Ebû-Bekir! Ne olurdu Müslüman olaydın, buyurdu. Hazret-i Ebû Bekir ise:
-Ey Muhammed! Peygamber isen mucize göstermekliğin elzemdir, dedi. 

Hemen Rasûl-i Ekrem, mübarek ellerini Hz.Ebû Bekir'in göğsüne dayayıp:
-Sana o mucize yetmez mi ki, on iki sene evvel bir rüya görüp Yemlihâ Rahibe tâbir ettirdin ve on iki satırlık bir mektup yazıp bana vermek üzere sana verdi, dedi ve sonra mektupta yazılanları birer birer okudu.
Hazret-i Sıddîk yine:
-Eşhedü en Lå İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Resûlullah, dedi



* Menâkıb-ı Cihâryâr-ı Güzîn, Mehmet Gavsî, Salâh Bilici Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1972, Sh.9, 10, 11.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder