Meâl-i el-Ferş ilà Avâli el-Arş adlı kitapta yazıldığına göre Kadı Ebû'l-Hasen, Hazreti Ebû Hüreyre Radıyallahu anh'tan rivayet ediyor:
Hazret-i Rasûl bir gün ashabı ile otururken Hz.Ebû Bekir:
-Ya Rasûlallah! Senin üzerine and ederim ki ömrümde puta tapmadım, buyurmuştur.
Bu sözün üzerine Hz.Ömer Radıyallahü anh:
Hz. Ebû Bekir:
Babam Ebû Kuhâfe bir gün beni puthaneye götürdü ve putları gösterip; "Bunlar senin Allahındır, bunlara secde et" dedi ve beni orada bırakıp gitti.
İleri vardım, puta; "Karnım aç; yemek ver, dedim" cevap vermedi.
Su istedim; cevap vermedi..
"Çıplağım, elbise ver" dedim, cevap vermedi.
Hemen elime bir taş alıp "bu taşı senin üzerine atarım, eğer Allahsan men et bakalım" dedim, cevap vermedi.
Taş attım, vurdum, yüzüstü düştü.
Babam gelip bu hali görünce; "Oğlum niçin böyle yapıyorsun" diyerek elimden tutarak beni eve götürdü.
Bu hali evde valideme anlattı.
Validem:
-Bunu kendi haline bırakalım.
Onun hakkında Hak Teâlà tarafından bana hitap gelmiştir, eseri zuhur edecektir, dedi.
"Benim için gelen hitabın ne olduğunu" sorduğum vakit, cevaben validem:
-Senin doğumun yaklaştığı ve beni ağrı tutup muzdarip ettiği gece:
"Ey hatun, sana müjdeler olsun ki, senden bir vücut gelecek, ismi yerde atik, gökte Sıddîk ve Hazret-i Muhammed'e yâr ve Refîk olacaktır" diye hâtiften bir âvaz geldi, dedi, buyurdular.
Hazret-i Ebû Bekir, sözünü bitirince, Cebrail Aleyhisselâm nazil olup Hazret-i Rasûl'e:
-Ebû Bekir gerçek söyler, dedi ve bu sözü üç kere tekrar etti.
* Menâkıb-ı Cihâryâr-ı Güzîn, Mehmet Gavsî, Salâh Bilici Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1972, Sh.8, 9.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder