Sırrı fâş edenin ervahına yuh!

Haydar Ağa, Konya'da Yeni Mahalle çingenelerinin reisi durumunda.

Herkesin sevip saydığı, hürmet gösterdiği birisi.

Epey yaşlı olan bu Haydar Ağa, Hacı Veyiszâde'yi anlatıyor:

İhvanım, ihvanım dirdi arabca.

İhvanım dimek; gardaşım dimek.

-İhvanım, ihvanım bize dova (dua) it, dirdi.

-Aman efendim, ben senin gapıyın (kapının) gıtmiri (kıtmiri) kadar değilim. 

Ben senin dovana (duana) muhtacım! dirdim, amma...

-Yoooo, Estağfirullah, estağfirullah! dirdi. 

Çünkü senin dovana (duana) benim de ihtiyacım var! dirdi. 

Kurban olayım ben böyle Efendilere! 

Onlar bu yiryüzünün direği sultanım!

Mustafa Özdamar:

-Haydar Ağa'yı çok kurcaladım, Hacı Veyiszâde hakkında biraz esrar açtırayım diye, epey uğraştım ama, olmadı. 

Epey bir konuştuktan sonra, sohbeti şöyle bağladı:

-Bu gizli sırdır. Demişler, ehl-i diller: 

Sırrı sır edenin demine hû!.. 

Sırrı fâş edenin ervahına yuh!.. demişler.

Derviş dedem dem çeker, 

Bezmine Adem çeker 

Adem'i mahrem çeker, 

Derviş dedem Hak dedem...

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1992, s.348, 349.