17 Temmuz 2010 Cumartesi

Birgi Çakırağa Konağı, İzmir


Ege bölgesindeki ilk yapılaşmadaki mimari üslubu korunmuş ender konaklardan biri olan Çakırağa konağının. 1761 tarihinde Şerif Aliağa tarafından yaptırıldığı genel kanıdır. Uzun yıllar harap bir durumda kaldıktan sonra 90’lı yılların başında restore edilip müze haline getirilen Çakırağa konağı Türk mimarisinde Osmanlı gündelik yaşamının anlaşılmasında önemli bir kaynak. Ahşap Türk evlerinin en güzel örneklerinden. Konak, çiçeklerle bezeli bahçenin ucunda, yoldan görülmeyecek şekilde yüksek duvarlarla korunuyor. 1761 yılında zengin bir tüccar olan Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan konak üç katlı. Alt katta taşlık, mutfak, ahır, misafir bekleme odası var. İkinci kat kışlık kullanıldığından daha korunaklı. Bütün odaların geniş bir sofaya baktığı konak, şömineyle ısıtılıyormuş. Odalardaki duvar ve tavan süslemeleri kalem işleri, ahşap oymacılık kayda değer. Misafir odalarında yıkanma bölümleri var. Merdiven kapağını kaldırarak üçüncü kata çıkılıyor (yazlık kat). Daha aydınlık ve kalem işleri bakımından daha zengin olan katta, iki de duvar resmi var.

Çakıroğlu Mehmet Bey, biri İzmirli, diğeri İstanbullu iki hanımla evlenmiş. Hanımlar memleket hasreti çekmesin diye, odaların duvarlarına İzmir ve İstanbul’un birer görüntüsünü yaptırmış. Resimler, hem kentlerin o günkü görüntülerini vermek açısından, hem de resim sanatı yönünden son derece önemli. İçi olduğu kadar dışı da çiçek ve motiflerle bezeli konak pek çok turistin ilgi odağı konumundadır. 1977 yılında T.C. Kültür Bakanlığı tarafından restorasyona başlanmıştır. 1983 yılında çevresi kamulaştırılarak özgün mimari dokunun korunması sağlanmıştır. Birinci dönem restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları 1993 yılında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İzmir Anıtlar Genel Müdürlüğü, İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından tamamlanmıştır, iç düzenleme ve teşhir çalışmaları İzmir Arkeoloji Müzesi ve Ödemiş Müzesince yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder