Sema o kadar uzun sürdü ki, Süleyman Pervâne, o anda yanında bulunan bir gönül dostunun kulağına:
-Çok yoruldum! Sen ortalığa göz kulak ol da ben azıcık kestireyim! diye fısıldayınca, ötelerde vecd ile istiğrak içinde sema etmekte olan Mevlânâ, gönül kulağıyla duyduğu bu fısıltıya karşı, şöyle bir gazele başladı.
Ey can! Bir gece uyumasan ve hicranın kapısını çalmasan ne olur?
Dostların hatırı için bir gece sabahlasan ne olur?
Süleyman, "Karınca Süleyman olsun" diye karıncaların tarafına gelirse ne olur?
İki göz seninle aydınlanırsa, şeytanın gözünün körlüğü ne olur?
Hazreti Mevlânâ böyle esip savurunca, Pervâne'nin uykusu dağıldı, gitti.
- Menâkıbü'l Ârifîn, Ahmed Eflaki Dede; 1/525.
- İnsanlığın Pîri Hazreti Mevlânâ, Mustafa ÖZDAMAR, Sh.: 71.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder