Çanakkale harbinde saf ve temiz bir eri, emir eri olarak ayırırlar.
Fakat, bu Mehmetçik, emir eri olmaya gönlü razı değildir.
Fakat, bir şey de söyleyemez.
Ne yapsın?
Askerlikte itaat şart!
Birgün, kumandanına çıkar ve:
-Kumandanım, ben köyde imamdan dinledim.
Harpte şehid olanlara Allah, huri kızı verirmiş.
Müsaade ediniz, düşmanla göğüs göğüse çarpışayım.
Şehid olayım, Huri kızı alayım, diye rica eder.
Kumandan, bu söze güler:
-Haydi işine bak, der ve başından savar.
Birkaç gün sonra, yine aynı sözleri söyleyip, cephede düşman ile çarpışması için müsaade ister.
Kumandan, Mehmed'e acır.
Zira, giden geri gelmiyor:
-Oğlum, işin yok mu senin? der.
Askercik:
-Efendim bana köyde kız vermiyorlar, fakirim diye hor görüyorlar.
Ne olur şurada huri kızı ile evleneyim, der.
Ve kumandana defalarca günlerce yalvarır.
Kumandanın iyice canı sıkılmıştır:
-Haydi git de huri kızı al bakalım, der.
Neferi ön safa gönderir.
Bir hücum esnasında nefer alnına yediği bir kurşunla Rütbe-i Şehadete erişir.
İki taraf arasında, yaralıları ve ölüleri kaldırmak için yapılan bir duraklamada, kumandan cesetler arasında şehid olan neferi, yani kendi emir erini görür.
Üzülür canı da sıkılır ,bu kadar ısrar etmesi buna mıydı?
Neferin cesedine karşı sinirli bir halde:
-Aldın mı Huri’yi? diyerek söylendiğinde, yerde yatan şehid, elini kaldırıp iki parmağını gösterir.
İki Huri'ye sahip olduğunu işaret etmek isteyen bu el hemen yere düşer.
Kumandan yaptığına pişman olup, şehidin üzerine kapanıp göz yaşları döker.
Sonradan kendisi de şehadete nail olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder