16 Nisan 2010 Cuma

Hamilelikte kendinize ve bebeğinize yetecek kadar beslenin


Hamilelik döneminde doğru ve dengeli kilo alımı hem bebeğin hem de annenin sağlığı açısından önem taşıyor. Bu dönemde tüm temel besin maddelerinden her birinin yeterince ve düzenli olarak alınması gerekiyor.
Hamilelikte sağlıklı ve ideal kilo alımı önerilerinin, annenin gebelik öncesi kilosuna, yaşına ve çoğul gebelik durumuna göre farklı şekillerde olduğunu söyleyen Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığı için önerilerini şöyle sıralıyor.
Gebelik başlangıç ağırlığı ideal kilosunun üzerinde olanların daha az kilo alması istenirken, ağırlığı idealin altında olanların ise bebeğin yeterli gelişebilmesi için daha fazla kilo almaları istenir. Gebelikte ağırlık kazanımının izlenmesi çok büyük önem taşımaktadır. İdeal kilosunda olan bir anne için öneride bulunmak gerekirse; ilk üç ay süresinde her ayda 0.5-1 kg, sonraki aylarda ise 1.5-2.0 kg ağırlık kazanması sağlıklı olacaktır.
Gebelik süresince annenin toplam ağırlık kazanımı 10-14kg, ortalama 12.5kg+- yüzde 15 olmalıdır. 7 kg’dan az olan ağırlık kazanımı, hem annenin hem de bebeğin hayatını tehlikeye sokabilir. Şu da çok önemlidir ki hamilelik süresince özellikle ilk dört aydan sonra annenin kesinlikle kilo vermesi istenmemektedir.
GEBELİKTE KİLO DAĞILIMI

Küçük bir örnekle gebelikteki kilo dağılımını ortalama değerlerle verelim. Hamilelik öncesinde normal kiloda olduğunuzu kabul edelim ve yine hamileliğiniz süresince toplam 12 kilo aldığınızı ve 3500 gram ağırlığında bir bebek dünyaya getirdiğinizi düşünelim. Bu durumda aldığınız kiloların dağılımı şu şekildedir.
BEBEK                                                                     350Gr.
PLASENTA                                                            700Gr.
AMNİYON SIIVISI                                            800Gr.
UTERUS(RAHİM)                                               900Gr.
MEME DOKUSU                                                   400Gr.
KAN  HACMİNDEKİ ARTIŞ                             1250Gr.
DOKULARDAKİ SU ARTIŞT                           1250Gr.
ANNEDEKİ YAĞ HACMİ ARTIŞI                 3200Gr.
Anne ve bebek sağlığını etkileyen durumları değerlendirirsek, annenin gebelik yaşının çok önemli olduğunu görürüz. 20-35 yaşları arasında gebe kalan kadınların sağlıklı gebelik geçirme ve sağlıklı bebek doğurma oranı daha yüksektir, ancak adölesan dönemde ve 40 yaş üzerinde gebelik, hem anne hem de bebek açısından risk teşkil etmektedir.
Çok sık aralıklarla doğum yapmak yine annenin ve bebeğin sağlığını tehlikeye sokmaktadır. İki doğum arasındaki süre annenin kendini toparlayabilmesi için en az 2 yıl olmalıdır. Çok sayıda çocuk sahibi olmak yine anne ve bebek sağlığını tehlikeye sokar. Genelde bebeğin doğum kilosu ile annenin hamilelik süresince aldığı kilolar arasında yakın ilişki mevcuttur. Ancak bu ilişkide açığa kavuşmamış bazı noktalar vardır.
KİLO TAKİBİ BİR AYLIK PERİYOTLARLA YAPILIR
Örneğin küçük bebek doğuran annelerde, bebeğin küçük olmasından dolayı mı annenin az kilo aldığı, yoksa anne az kilo aldığı için mi bebeğin küçük olduğu konusundaki bilimsel veriler yeterli değildir. Tabi aynı belirsizlik tersi durumlar için de geçerlidir. Fakat unutulmamalıdır ki gebelik süresince yeterli ve dengeli beslenme bebeğin de yeterli ve dengeli beslenmesi anlamına gelir. Dolayısıyla anne beslenmesine özen göstermelidir.
Gebelik süresince kilo takibi; farklı bir sağlık problemi oluşmadığı ve annenin tamamen sağlıklı olduğu koşullarda ortalama bir aylık periyotlarla yapılabilir. Kilo ölçülürken en önemli nokta annenin kendisine özel (yaş, kilo, çoğul gebelik, sağlık durumu vb.) bir değerlendirmenin yapılmasıdır.
Gebelik öncesi zayıf olan kişilerde düşük doğum ağırlıklı bebek doğum oranının yüksek olduğuna değinmiştik. Gebe kadının yetersiz beslenmesi sonucunda demir eksikliği görülebilir. Bu durum, hem anneyi hem de bebeği tehtid ettiği için muhakkak demir takviyesi yapmayı gerektirir. Yine gebe kadın yetersiz beslendiğinde kemik dokusunun yapısı ve sağlığı için gerekli olan kalsiyum ve fosforu alamamış olur.
TAKİP BAZI GRUPLARDA DAHA SIKI YAPILMALI
Bunlara ek olarak D vitamini kaynağı olan güneşten de faydalanamazsa, kemik dokusunda bozulmalar görülerek Osteomalasia dediğimiz hastalık ortaya çıkabilir. Yine gebelikte çok sık görülebilen bir durum olarak, yetersiz ve dengesiz beslenen kadınlarda protein kaybına bağlı olarak vücutta, özellikle de bacaklarda ödem oluşmaya başlar. Gebenin protein, vitamin ve mineraller bakımından zengin ve tuzsuz bir beslenme şekline geçmesi gerekir. Bu duruma da “Gebelik Toksemisi” denir. Aşırı kilolu annelerde ise doğumun zor olması, gebelik dönemi diyabeti riskinin yüksek olması, hipertansiyon, vb. gibi sorunlar olabilir.
Gebelik döneminde kilo alımının takibi; diyabetliler, aşırı kilolular, aşırı zayıflar, beslenme bozukluğu olanlar (anoreksia, blumia), yüksek tansiyon hastaları, yaşı 40 üzeri veya 19 altı olanlar ve kronik sağlık problemi olanlarda özellikle çok daha sıkı yapılmalıdır.

Hastalıklara İyi Gelen Besinler!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder