30 Ağustos 2025 Cumartesi

Hacı Veyiszâde'nin Geliri!

Hacı Veyiszâde'nin küçük oğlu Veyis Kurucu anlatıyor:

Babamın Şatır Köyü'nde ehemmiyetsiz bir tarlası vardı.
Bir miktar da annemin tarlası vardı.
Babam zekat almaz-yemez, fitre yemez, onun bunun parasını yemez, eline geçeni dağıtırdı, nerden geliri vardı, o cihetlere bizim de aklımız ermiyor!

29 Ağustos 2025 Cuma

Sana bir abdest almasını öğretemedik!

Lâdikli Ahmed Ağa, bir gün evinde abdest alırken Hızır Aleyhhiselâm çıkagelir, o da heyecanlanır ve abdest alırken şaşırır.
Hocası onun bu haline takılmak için: 
-Mevlânâ, (Hz.Hızır Ladikli Ahmet Ağa'ya aslen Konyalı olduğundan böyle hitap edermiş) sana bir abdest almasını öğretemedik, der. 

28 Ağustos 2025 Perşembe

Kalenin Fethinin Gecikmesinin Sebebi

Hz.Ömer, Şam'da bir sabah muhasara ettirdiği kale öğleye kadar düşmeyince, askeri huzuruna topladı ve:
-Kalenin bu ana kadar fetholunmamasına sebep nedir? 
Müşrikler nasıl böyle İslam askerine karşı durabiliyorlar? 
İçinizde bir hata işlemiş biri olmasa onlar böyle dayatamazlardı, dedi.

26 Ağustos 2025 Salı

Nafilelerle Derecesini Yükseltmeye Çalışmak

Farzları tam yapmadığı halde, nafilelerle derecesini yükseltmeye çalışan kimsenin hali, sermayesi elinden çıktığı (iflas ettiği) halde kâr peşinde koşan bir tüccarın haline benzer.

Selmân-ı Fârisî 

25 Ağustos 2025 Pazartesi

Camız dursun da, Hocayı bir çıkarıverin!

Şükrü Bağrıaçık Hoca anlatıyor:

Hani bazan göya latife olsun diye söylenen bir darb-ı mesel vardır:
Adamın bağına, bahçasına bir Hocayla bir camız girmiş de... 
Bunu gören mal sahibi, camızın peşinde koşanlara bağırmış: 
-Camız dursun da aman evvela Hocayı çıkarın bi! diye.

24 Ağustos 2025 Pazar

Kimseler razı olmaz doğru söylenen söze / Şiir

Ömrün mevti gelince bir ateş düştü öze 
Ol âteşin hem ceryânı yaşlar akıtır göze 
Kimler mâni olabilir ol gelen mevtimize 
Kalbe bir melek oturmuş, kumanda eder bize 
Gece gündüz tevhid okutuyor ol dilimize 
Kimseler razı olmaz doğru söylenen söze

22 Ağustos 2025 Cuma

Kalender Baba (Ebûbekir Niksarî) Kimdir?

Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi, Selçuklu, Konya
Kalender Baba Ebubekir Niksari, Tokatlı bir kalenderi şeyhidir. 
Cavlakîde denilen bu şeyh, Cemaledin Savi’nin halifelerindendir. 
Bir süre Şam’da bulunan Ebubekir Niksari, 602/1205-1206 yıllarında Konya’ya gelip yerleşmiş ve etrafına bir hayli mürid toplayarak zaviyesini kurmuştur. 
Hazret-i Mevlânâ ile çağdaştır. 
Ahmet Efaki’nin ifadesine göre Kalederilerle Mevleviler arasında iyi münasebetlerin bulunduğu anlaşılmaktadır.

21 Ağustos 2025 Perşembe

Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi, Selçuklu, Konya

Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi, Selçuklu, Konya
Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi, Konya'nın Merkez Selçuklu İlçesi Kalenderhane Mahallesi’nde, Ankara Caddesi üzerinde bulunmaktadır.
Türbe, Çifte Kümbetlerin kuzeydoğuda, yol kenarında, olanıdır ve halk arasında Kalenderhane Türbesi olarak bilinmektedir.
Anadolu Selçuklu Devleti zamanından kalma bir türbedir.
Araştırmacılar türbeyi XIII.yüzyılın sonlarına tarihlendirmektedir.
Özellikle Kalenderhane Zaviyesi içinde bulunuşundan ve Ebubekir Cevlaki’den dolayı türbenin 1285 yıllarında inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi'nin İçi
Başta İ. Hakkı Konyalı olmak üzere O. Cezmi Tuncer ve Hakkı Önkal gibi araştırmacılar türbeyi Kesikbaş, Ulaş Baba gibi isimlerle tarif etmişlerdir.
Son yapılan çevre düzenlemesi ve kazılar esnasında türbenin güneyinde ortaya çıkan yapı kalıntıları ile yol altında kalan hamam kalıntısı, burasının Kalenderhane Tekkesi olduğu ve Niksarlı Ebubekir Cevlaki’ye ait olabileceği düşünülmektedir.
Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi, Selçuklu, Konya
Türbe, taş ve tuğladan yapılmış, kübik bir cenazelik üzerine sekizgen gövdeli, piramidal külahlı bir mezar yapısıdır.
Türbenin hem cenazelik hem de üst kat girişi güneydedir. 
Cenazelik taştan yapılmış, haçvari planlı olup ortasında basık bir kubbe bulunur. 
Son restorasyonlar sırasında cenazelikte bir iskelet bulunmuştur. 
Üst kat giriş cephesinde taş kemer izlerinden bu yönde bir eyvanla başka bir yapıya bağlandığı anlaşılmaktadır (Tuncer, 1986, 191-192). 
Türbenin dışta kapı ile iki yanındaki köşeler hariç, diğerleri sathi sivri kemerli nişlere sahiptir.
Gövdenin yarısına kadar yükselen bu nişlerin içerisi kesme taşlarla kaplanmış ve geometrik bir dekor elde edilmiştir. 
Ayrıca bu yüzeylerde taşın bir tuğla gibi kullanıldığı tespit edilmiştir. 
Gövdenin üst kısmı ve piramidal külah tuğladır. 
Saçak altında yine kesme taşlarla yapılmış geometrik bordür yer alır.

Kalender Baba (Ebûbekir Niksârî) Türbesi'nin Girişi
Üst katta herhangi bir sanduka mevcut değildir. 
Dıştaki kemer hizasına yakın kısımlarında mazgal pencereler vardır. 
Kubbe geçişi istiridye biçimli tromplarla sağlanmıştır. 
Kubbe farklı bir uygulamayla, birbiri üzerine oturan kemerlerle süslenmiştir.

Kaynak: https://www.konyapedia.com/makale/1646/kalender-baba-turbesi

20 Ağustos 2025 Çarşamba

Askeri Hastaneden başka yir gabûl itmez o gavır hakkını.

Hayırlıoğlu Köyü'nün muhtarı anlatıyor:

Dereli Mustafendi varıdı bir gün gâvir hakkından bahsitti, vaazında: 
Eğer üstünde bişiyleri varısa gâvurların, alıp da virmediğin veya viremediğin para, pul, altın gümüş vesaire... 
Derhal bi yanna ver! didi. 
Bizim gaynata vaktıyla gâvırın birinden bi oniki sarı lira almış, verememiş. 
Sonra da unutulmuş gitmiş nasıl olduysa. 
Dereli Musdafendi böğle bahsidince, bizi bir telaş aldı. 

19 Ağustos 2025 Salı

Kara yerlere girince çırasız nasıl yatam / Şiir

Dergâhına ben varacam, beni yaratan Hüda'm 
Semavatlardan duyulur vakt-i seherde sedam 
Yetmiş beş yaşıma girdim, gahlesiz nasal yatam 
Ol bana ibret değil mi, nerdedir anam atam 
Fazlaca mal vermedin ki, kula tasadduk yapam 
Kara yerlere girince çırasız nasıl yatam

18 Ağustos 2025 Pazartesi

Şeyh Şücâeddîn Türbesi, Selçuklu, Konya

Şeyh Şücâeddîn Türbesi, Selçuklu, Konya
Şeyh Şücâeddîn Türbesi, Konya'nın Merkez Selçuklu İlçesi'ndeki tarihi Musalla Mezarlığı içerisinde Musalla Mezarlığı’nın kuzeyinde, namazgâhın da güneyinde batısında yer almaktadır.
Karamanoğulları Devri eserlerindendir.
Türbe, kare planlı, kübik gövdeli, sekizgen kasnaklı türbenin üzeri dilimli bir kubbe ile örtülmüştür. 
Beden duvarları düzgün kesme taş, kapı ve pencere çerçeveleri mermer, on altı dilimli kubbesi ise tuğla ile inşa edilmiştir. 
Türbenin inşa tarihini, yapan ve yaptıranını belirten herhangi bir kitabesi mevcut değildir.

17 Ağustos 2025 Pazar

Bu hale akıl erdiremiyoruz!

Bediuzzaman Said-i Nursî, Eskişehir Hapishanesi'nde iken zamanın Eskişehir Başsavcısı, Bediuzzaman'ı çarşıda görmüş.
Derhal hapishaneye gelerek hışımla ve görevine son vereceği tehdidiyle hapishane müdürünün odasına dalar. Savcı:
-Ne için Bediuzzaman'ı çarşıya çıkardınız? Şimdi çarşıda gördüm" diye çıkışır.

15 Ağustos 2025 Cuma

Hacı Veyiszâde'nin Çok Tavsiye Ettiği Şey

Şükrü Bağrıaçık Hoca anlatıyor:

Hacı Veyiszâde Hoca Efendi şunu çok tavsiye ederdi: 
-Nere giderseniz gidin, nere varırsanız varın, iki rekât namaz kılmadan oturmayın! derdi.

14 Ağustos 2025 Perşembe

Hocam bu dilencilikten ne zaman kurtulacaksınız?

Hacı Veyiszâde'nin yeğeni Ali Ulvi Kurucu anlatıyor:

Ahmed Ağa'nın bir hâlini ben gözümle gördüm: 
1969 yılı idi. 
Medine-i Münevvere'ye gelmişti. 
Fakiri çağırmış. 
Kaldıkları eve gittim. 

13 Ağustos 2025 Çarşamba

Sen böyle şeylere karışma!

Beyzâde Efendi uzun zamandır arzulayıp da muhtelif sebeplerle yapamadığı hac ziyareti için hazırlıklara başlar. 
Bu sefer oğlu Bahâeddin Efendi ve hacda hizmetlerini görecek evdeki yardımcısı Emin Efendi'yi de yanına alır. 
Para harcama işini oğlu Bahâeddin Efendi’ye havale etmiştir. 

11 Ağustos 2025 Pazartesi

Selmân-ı Fârisî'nin Ölüm Anı

Selmân-ı Fârisî'nin Hanımı anlatıyor: 

Vefatına yakın bana:
-Evde biraz misk olacak, onu suya koy ve başımın etrafına saç, insan ve cin olmayan kimseler (melekler) yanıma geleceklerdir, dedi.

10 Ağustos 2025 Pazar

Eskiden tuvaletlerin evlerin arka bahçelerinin en uzağında olmasının sebebi

Hacı Veyiszâde'nin Konya İmam Hatib'den talebesi Halit Barkale anlatıyor:

-Hoca Efendi, ameline kavi bir insandı. 
Herkesin öyle kolay kolay taşımayacağı azimetlerin altına girerdi.
Hatta öyle ki, biliyorsunuz eskiden tuvaletler evlerin arka bahçelerinin en uzak köşesinde yer alırdı. 

9 Ağustos 2025 Cumartesi

Ben Rabb'imi bilmez miyim yâ melek?

Lâdikli Âşık Ahmed Ağa'nın torunu Ahmed Elma anlatıyor:

Lâdikli Ahmed Ağa'nın Nesimî isminde veli olan bir arkadaşı varmış. 
Bu arkadaşının veliliği, insanlar tarafından pek bilinmiyormuş. 
Nesimi akşama kadar sokaklarda dolaşır, insanların bıçaklarını keskinleştirir, onlara bir şeyler satar, yani çerçilik yaparmış.
Kazandığı paralan fakire dağıtır, kendisi de çile ve zorluklar içerisinde yaşarmış. 

8 Ağustos 2025 Cuma

Akşemseddin'in babası Kurtboğan

Akçeşseddin Hazretleri, 1390 senesinde Şam'da doğdu. 
Küçük yaşta Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. 
Yedi yaşında babası ile Anadolu'ya gelip Amasya'nın Kavak nahiyesine yerleşti. 
Bir süre sonra babası vefat etti. 

6 Ağustos 2025 Çarşamba

13.Asrın Müceddidinden, 14.Asrın Müceddidine Hediye

1936 yılı başlarında Kastamonu'ya getirilen Bediuzzaman, burada tek başına olmasına, tecrid-i mutlak altında bulunmasına, hiç kimsenin kendisiyle görüşmesine izin verilmemesine rağmen son derece huzurludur. 

Namaz vasıtasıyla Cenab-ı Hakk'ın dergahına yüz sürmekte, bütün vaktini ibadet, dua, zikirle geçirmektedir. 
O arada, Risale-i Nur eserlerini telif etmeye devam etmektedir. 
Bediuzzaman'ın Kastamonu'da iken telif etmiş olduğu eserler şunlardır:

5 Ağustos 2025 Salı

Firâsetsiz, dussuz, ne düşünün?

Hacı Veyiszâde'nin küçük oğlu Veyis Kurucu anlatıyor:

Bir gün çok sıkıntılıyım. 
Bir taraftan boyuna maç yapar, top oynar, haylazlık ederiz. 
Bir taraftan da, biz abim gibi okumadık da, ne yapacaz diye rızık endişesi, gelecek kaygısı çekeriz.
Artık her ne sebebleyse hanıma da accık can sıkmışım o günlerde... 
Öyle sıkıntılı sıkıntılı düşünüp duruyorum ama, kimseye de açmıyorum sıkıntımı. 
Derken babam, beni şöyle bir tenhada yakalayınca: 
Firâsetsiz, dussuz, ne düşünün? 
Cenab-ı Hak kullarını yaratmadan kaç bin sene evvel rızıklarını yarattı! 
Ben senin rızkına kefilim! 
Sen sebebini işle, gerisi gelir Allah'ın izn ü keremiyle... 
Ne düşünün para için filân! dedi bana.

4 Ağustos 2025 Pazartesi

Ben senin için beyit söylemek istiyorum!

Lâdikli Âşık Ahmed Ağa'nın torunu Ahmed Elma anlatıyor:

Dedemin Haşim Veli ismindeki bir arkadaşı bir yaz mevsimi Çalıbağ'a onun yanına ziyarete gelir. 
Orada birkaç gün kalarak sohbet ederler, hasret giderirler. 
Nihayet gideceği sırada Haşim Velî:
-Hüdâî, ben senin için beyit söylemek istiyorum. 
Sen de benim için söyleyeceksin, der. 

3 Ağustos 2025 Pazar

İstiğfâr'ın Ehemmiyeti

Bir gün adamın biri İbni Barzak’a gelir ve derki:
-Ey Hazret, evlendim seneler geçti fakat hala bir çocuğum olmadı.

İbni Barzak Rahmetullahi aleyh kendisine;
-İstiğfar et, “Estağfirullahe'l-Azîm” kelimesini dilinden eksik etme, der.

2 Ağustos 2025 Cumartesi

İslam'ı az daha 20 kuruşa satıyordum!

Londra'daki camiye yeni bir imam gönderilmiş.
Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zamanda aynı şoföre rastlıyormuş.

Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş.
İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş.
Kendi kendine "20 kuruşu geri versem mi şoföre" diye düşünüyormuş.
Ama içinden bir ses; "çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil.
Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten, sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz.
Bu parayı saklayabilirim" diyormuş.
Allah'tan gelen bir hediye gibi.

1 Ağustos 2025 Cuma

Ben herkese ikram edilen tatlıdan istemem!

Şam ulemasından ve o beldenin ileri gelenlerinden olan Bekrizade Halil Efendi İstanbul'da ilim tahsili yapıp kadı olmuştu. 
Hz. Ebu Bekir'in neslinden olduğu için Bekrizade denmekle meşhur olan bu zat şöyle nakletmiştir: 

Şeyh Murad-ı Münzavî Efendi Hazretleri İstanbul'da Hz.Eyyub el-Ensari'nin türbesi civarında ikamet ederdi. 
Dergâhında bereketli sohbetleriyle insanlara feyz saçardı. 
Ben de devamlı ziyaretine gider, sohbetini dinlemekle şereflenirdim. 
Her varışımda benim Hz.Ebu Bekir soyundan olmam sebebiyle iltifat ve ikramda bulunurdu.
Adeti üzere kahve ve tatlı ikram eder ve bu ikramı her defasında yapardı.
Bazen de kendine mahsus macun gibi olan ferahlatıcı bir çeşit tatlıdan ikram edilmesini emrederek, çok yakın ve samimi iltifatta bulunurdu.