13 Ağustos 2025 Çarşamba

Sen böyle şeylere karışma!

Beyzâde Efendi uzun zamandır arzulayıp da muhtelif sebeplerle yapamadığı hac ziyareti için hazırlıklara başlar. 
Bu sefer oğlu Bahâeddin Efendi ve hacda hizmetlerini görecek evdeki yardımcısı Emin Efendi'yi de yanına alır. 
Para harcama işini oğlu Bahâeddin Efendi’ye havale etmiştir. 

Yolda her rastladığı fakire bakan Beyzâde Efendi, daha sonra oğluna; "Şu kadar ver" derdi. 
Böyle yol alırlarken, bir genç Beyzâde'nin yanına geldi ve sadaka istedi. 
Beyzâde Efendi, sapasağlam gence baktıktan sonra, oğluna;
-Yirmi kuruş ver, dedi. 
Bahâeddîn Efendi gencin gücüne kuvvetine bakarak;
-Babamı da anlamak zor. 
Sakata, köre bile daha yirmi kuruş vermedi.
Acaba bu gence niçin bu kadar fazla para verilmesini istedi, diye düşündü. 

Yola devam ederlerken bile bu düşünce Bahâeddin Efendi'nin aklından çıkmadı. 
Bu düşünce ile yürürken, Beyzâde Efendi oğluna dönerek;
-Oğul oğul! Sen böyle şeylere karışma. 
O gördüğün fakirlerin hepsi de kendi nefisleri için para topluyorlardı. 
Lakin o sapasağlam genç, Allahü Teâlâ'nın veli kullarından olup, verdiğimiz yirmi kuruşu fakirlere dağıtacaktı, dedi.

Behaeddin Efendi bu cevap üzerine pişman olup tövbe etti ve yollarına devam ettiler. 

*Allah'ın Veli Kulları EVLİYALAR, Hikmet Koray, 2013, s.149, 150.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder