11 Nisan 2010 Pazar

Kâhta








kahta

Kâhta, medeniyetlerin doğuş yeri olan Mezopotamya’ya yakınlığı nedeniyle tarih süreci içerisinde sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapmış önemli bir yerleşim merkezidir. M.Ö.VII. yüzyılda Asur, VI.yüzyılda Pers, IV.yüzyılda Makedon ve Seleukos egemenliğinin hüküm sürdüğü görülmektedir. M.Ö. I.yüzyılda bölgede hüküm süren Arsames, günümüze önemli tarihi eserler bırakmıştır. Kommagenelilerin atası olan Arsames, bugünkü Fırat Arsameia’sı olarak bilinen Gerger Kalesi ile Nymhois Arkameia’sının kurucusudur. M.Ö.109’da bağımsızlığına kavuşan, doğu ve batının kültür, sanat ve inançlarının sentezi olan Kommagene Medeniyeti M.S. 72’de Anadolu’da Romalılar tarafından ortadan kaldırılarak Suriye Eyaletine bağlanan son krallık olmuştur.
Kahta, Arap, Ermeni, Artuklular, Haçlı Seferlerini müteakiben Selçuklular, Babiller, Moğollar, Memlükler ve Dulkadiroğuları hakimiyetinde kaldıktan sonra 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine girerek önce Dulkadirli Emaretine, Kanuni zamanında ise sancak merkezi haline getirilen Samsat’a bağlanarak Zülkadiriye Eyaletine (Maraş) bağlanır.
Kahta 1531 yılında Malatya’ya, 1349 yılında ise Hısn-ı Mansur’a (Adıyaman) bağlanır. 1859 yılında Malatya sancak olunca Kâhta’da diğer kazalar gibi yeniden Malatya’ya bağlanır. Bu durum Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına kadar devam eder.
Kahta Cumhuriyet döneminde Malatya’ya bağlı bir ilçe olarak yapılandırılır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yer değiştirerek eski Kâhta’nın 26 k.m. güneyindeki şimdiki yerine taşınır. İlçemiz 1954 yılında Adıyaman’ın il olması ile birlikte Adıyaman’a bağlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder