24 Nisan 2011 Pazar

Refîkî

Şeyh Hamdullah Amasya'da iken, sülüs ve nesih kalemlerini ondan meşk eden Refîkî, İstanbul'a gidişinde üstadına refakat de etmiştir. Şeyhülislâm İbni Kemal'e intisap ederek Edirne ve İstanbul saraylarında uzun müddet Yavuz Sultan Selim'e nedimlik ve divan kâtipliği yapmış, sonra a'mâ olup gözleri görmez hale gelince kitabeti terk edip Edirne'de bazı mütevellîliklerde bulunarak hayatını devam ettirmiştir. "İbni Kemal Edirne Darülhadisi'nde görevli iken onunla görüşürmüş. Kaside, kıt'a, rubai vadisinde güzel şiirleri ve bir de tezkirelerde övülen terci-i bendi vardır"85. Refîkî; Sehî, Beyânî, Riyazi, Fâizî tezkireleri ile Abdurrahman Hibrî'nin Enîsü'l-Müsâmirîn'inde yer almaktadır. Aşağıya bazı beytlerini aldığımız Refîkî "ferhunde هدنخرف" kelimesinde ifadesi bulan 939/1532 tarihinde vefat etmiştir. Şiirlerinden örnekler aşağıdadır:
Tâ seyre çıktı gayr ile serv-i revânımız
Andan beri oturmadı yerine cânımız
Yıllar ile anı cellâd-ı ecel ancak çeker
Her kimin cânına yetse zehri vü peykân-ı berş
Etse da'vâ bir müselmânı tutup öldürmeğe
Rûy-zerd ü puşt-hamdır hüccet ü burhân-ı berş
Âdemi öldürmeğe dirgürmeğe kâdirdürür
Râstî nâfizdürür ten mülküne fermân-ı berş
El edip ol lâle-ruh güller takınmış başına
Gör ne hoş-bû nesneler konmuş güzelin başına
Derdimi ey yâr derdim kimse yok benden yana
Gönlüme derdim velî gönlüm dahi senden yana
Olmasın sensiz tek ü tenhâ bu cism-i nâ-tüvân
Kandasın ey cânımın cânı yetiş benden yana
Bu cihan bir aceb cihan oldu
Yahşılıklar kamu yaman oldu
Âl edip ol lâle-ruh güller takınmış başına
Gör ne hoş-bû nesneler katmış güzellik aşına
İncelip kaşın hayâliyle hilâl oldum yine
Yâdına nâgeh düşem diyü hayâl oldum yine
Câhile tev'emân safâ vü sürûr
Ehl-i irfâna derd ü gam hem-zâd
Kâfir âsûde-dil gam-ı nândan
Rehrev-i dîn olan yürür bî-zâd

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder