5 Mayıs 2010 Çarşamba

Şehir Surları (Alanya)

Antalya Kaleleri ve Surları


Yüksek yamaçlardan Akdeniz’e doğru dimdik inerek şehri üç kısma bölen surlar günümüze iyi bir durumda ulaşmıştır. Yapımında Helenistik ve Roma dönemine ait yapı malzemeleri kullanılmıştır. Bunun yanı sıra Alanya’nın ele geçirilişinden sonra Alaeddin Keykubat surları onarmıştır. Bu, kitabelerle süslü, saray kapısı izlenimi veren sur kapılarında kendisini göstermektedir. En yüksek noktasında iç kalenin bulunduğu surları beş bölümde incelemek yerinde olacaktır.

Birinci Bölüm: Kızıl Kule ile tersaneyi birbirine bağlayan yay şeklindeki kısımdır. Rıhtımı çökmüş olmasına rağmen surların ortasında yer alan depolar, Selçuklulara ait küçük bir çeşme buradaki belli başlı eserleri meydana getirmektedir.
İkinci Bölüm: Limana hakim tepenin sağ tarafında yapılan bu bölüm Selçuklular döneminde yeniden yapılmışsa da esas temeller Helenistik döneme kadar inmektedir. Oldukça iri taş bloklardan meydana gelen bu bölüm, kuzey-batıdaki Ehmedek burcunda sonlanmaktadır. Ayrıca buradaki Esat Burcu ile limandan ayrılan gemileri uğurlayan Uğur Kapısı önemle üzerinde durulması gereken kuleler arasında isimleri geçmektedir.
Üçüncü Bölüm:Alanya’nın kuzeyindeki bu bölüm belki de Selçuklular döneminde yaşamış bir mimara mal ederek Ehmedek diye isimlendirilmiştir. Burası üçer kuleli, iki ayrı bölümden meydana gelmiş olup, tamamen Helenistik devir kalıntıları üzerine inşa edilmiştir.
Dördüncü Bölüm: Ehmedek ile İç kale arasındaki yamaç üzerindedir. Bu bölüm Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da önemli bir yerleşme yeri olmuş, bunun sonucu olarak da Akşebe Türbesi, Sultan Süleyman Camisi (Kale Camisi), çarşı, kervansaray, Mecdüddin Sarnıcı gibi yapılar birbirini izlemiştir. Ayrıca surların bu bölümü içerisinde yer alan iç kale de kayalığın en yüksek yerindedir. İçindeki iki büyük su sarnıcından günümüzde de yararlanılmaktadır. Bunların yanı sıra küçük bir kilise Bizanslıların buraya yerleştiğine işaret etmektedir.
Beşinci Bölüm: Alanya, bu surların kuzeydoğusunda kalmakta, arada da çalılıklarla kaplı büyük bir yamaç bulunmaktadır. Bu bölümdeki belli başlı eserler, Selçuklu hamamı ile Arap Evliyası olarak isimlendirilen küçük bir Bizans kilisesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder