3 Haziran 2010 Perşembe

Bâb-üs Selâm


 Bâb-üs Selâm (Sanal Tur)
Bâb’üs-selâm yani Selamet Kapı’sı, günümüzdeki adıyla Orta Kapı, Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusuna açılan kapıdır. Bugün ziyaretçiler biletle bu kapıdan girmektedirler. Divan-ı Hümayun gibi Osmanlı Devleti’nin Şura Meclisi’nin yer aldığı kısma bu kapıdan girilir. Osmanlı döneminde içinden sadece Padişahın atla geçebildiği kapının üzerinde celî bir hatla Kelime-i Tevhid yazılıdır. Kelime-i Tevhid’in hemen altındaki tuğra Sultan II.Mahmud’a (1808-1839) aittir. Yan taraflarda görülen tuğralar ise Sultan III. Mustafa (1757-1774)’ya aittir. Tuğraların altında 1758 tarihli kitabeler yer alır. Sağ taraftakinin altında Hafız-ı adl ü şerî’at Hazret-i Zıll-i Hodâ yazılıdır yani Şeriatin ve adaletin koruyucusu, Allah’ın şer’i hükümleri icra etmesi sebebiyle yeryüzündeki gölgesi. Kapının iç yüzünde çeşitli kasideler yazılmıştır. Bâbü’s-selâm kapısı, ikinci avlu tarafından, iç taraftan, bakıldığında kapının sağında, duvarda bulunan Sultan Abdülmecid Han’a (1839-1861) ait Tuğra. Tuğra istifinin içeriği, hemen altındaki Ta’lik yazılı metinde Hazreti Abdülmecid Han el-muzaffer daima olarak yazılıdır.
Bab-üs Selam Kapısı sarayın gerçek girişidir. III. Murat tarafından tekrardan inşa ettirilen kapının iki yanında sekizgen, konik çatılı birer kule yer almaktadır. Kapı açıklığını örten iki kanatlı büyük dövme kapının üzerinde 1524 tarihi ve muhtemelen kapıyı yapan usta olan İsa b.Mehmed’in imzası vardır. Bu geçit yerinden yine bir demir kapı ile ikinci avluya girilir. Kapı binasının içinin solunda bir, sağında ise iki oda bulunmaktadır ve bu kısım iki katlıdır. Burada kapı görevlilerinin yatakhanesi ve diğer birimlerinin olduğu bilinir. Yüksek rütbeli devlet adamlarının tutuklandıkları ve boğdurularak idam edildikleri kapı aralığı denilen yer de buradadır. Genelde Bevvâbân-ı Dergâh-ı Âli, Baş Kapıcıbaşı, Kapıcılar Kethüdası ve onlara bağlı kapıcılardan oluşan çalışanlarının sayısı her dönemde değişikliğe uğramıştır.
 Bâb-üs Selâm
Kapının ikinci Avluya bakan kısmında bulunan revağın sağ ve sol yanları birer seki ile yükseltilmiştir. Divan toplantıları sırasında Osmanlı ordusunun iki güçlü sınıfının üst düzey temsilcileri kendi divanlarını burada kurardı. Girişe göre sağ tarafta, yüksek rütbeli yeniçerilerle, Yeniçeri Ağası sol tarafta ise Sipahi ağaları otururdu. Bu revaklar ayrıca, Divan toplantısından erken çıkan Anadolu ve Rumeli Kazaskerlerinin bazı davaları hallettikleri açık mekanlar olarak da kullanılmıştır.
 Bâb-üs Selâm




·  El Sübuu

TARÇIN ÇOCUK ŞARKILARI


























 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder