26 Temmuz 2024 Cuma

Geçmeyin mülkümden, mülk benim dirdin! / Şiir

Geçmeyin mülkümden, mülk benim dirdin 
Türlü mallarını ellere virdin 
İki arşın astar içine girdin
Vazgeç gönül vazgeç çareni ara 
Çalış Hak yolunda bir işe yara

25 Temmuz 2024 Perşembe

Yangının Hoca'dan kaçtığını gözlerimle gördüm!

Yaşar Gökçek Hoca anlatıyor:

Bir gün Konya'da marangozlar çarşısında bir yangın çıktı. 
Öyle bir şey ki... 
Her taraf talaş, her taraf kereste dolu. 
Konya için büyük tehlike bu yangın. 
Daha o zamanlar doğru dürüst itfaiye filân da yok. 

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Gel gör ne viraneler var!

Abdürrahim Reyhânî Efendi'nin (1930-1998) talebelerinden Mehmet Demirok anlatıyor:
Kendilerini 23-24-25 Haziran 1980 tarihinde tanıma lütfuna ermiştim. 
1981 yıllarıydı. 
Bir gün kendilerine:
Hakka senin özün doğru
Gezersin Niğde'yi, Bor'u 
Bir de gelsen bize doğru 
Gel gör ne viraneler var. 

22 Temmuz 2024 Pazartesi

Fetih Sûresi'nin Kerâmeti

Bir akşamüstü idi… 
Ali Haydar Efendi’nin kapısı, sivil kıyafetli üç emniyet mensubu tarafından çalındı. 
Eve giren memurlar, iğneden ipliğe her şeyi aradılar. 
Şapka aleyhinde bir belge ele geçirmenin peşindeydiler, ama bir şey bulamamışlardı. 
Evde; dâvâ ile ilgili, İskilipli Âtıf Hoca’nın «Frenk Mukallitliği ve Şapka» isimli eserinden başka bir evrak(!)a rastlanmamıştı. 
Yine de tevkif edildi. 
Böylece bir devrin şecaatli hocasına gözdağı veriliyor, «İttihad ve Terakkî» çetesine kafa tutan cesur adam, sindirilmeye çalışılıyordu. 
Şapka, işin sadece bahanesiydi…

21 Temmuz 2024 Pazar

Ahmed Ağa'ya Gelen Hediyeler

Yüksel Subaşı anlatıyor:
Okuyup yazması olmayan fakat maneviyat deryasının büyüklerinden olan, konuşma ve şiirleriyle herkesi hayrette bırakan Ahmet Ağa ile ilk tanışmamız şöyle olmuştur.

Senelik izinlerimi ailemle beraber Konya'da geçirirdim. 
Gene izinli olarak Konya'da bulunurken, bir gün bir kutu lokum aldım ve Ahmet Ağa'nın Lâdik'teki misafir kabul ettiği odasına vardım. 
Mübarek elini öptüm ve lokum kutusunu pencerenin kenarına koydum. 
Bu sırada mel'un şeytan, içime bir vesvese saldı. 
Şöyle ki: "Her ziyarete gelen elinde bir hediye ile geliyor, acaba bunlar ne oluyor?" diye içimden geçti.

20 Temmuz 2024 Cumartesi

Söyleyin o delikanlıya, karıştırmasın ortalığı!

Yaşar Gökçek Hoca anlatıyor:

İmam Hatib Okulunda kadro sıkıntımız var o zamanlar. 
Maarif Vekâleti kâfi miktarda öğretmen kadrosu vermiyor. 
Eee okulda öğretmene ihtiyacımız var. 
Ne yapacağız? 
Dışardan Hoca temin ediyoruz. 
Ders ücretlerini de, derneğimiz var, dernekçe ödüyoruz.
Bizim Fizik Öğretmeni Said (Ademoğlu) Konya'da benden eski. 
Çevresi daha geniş. 
Astsubay okulundan... 
Şöyle biraz dindar olan, İmam Hatib'e fazla ters düşmeyecek arkadaşları seçti getirdi. 
Onlar da derse giriyor. 
Başkaları da var öyle, dışardan derse giren.
Bir arkadaşımız var, işte bu dışardan gelenler arasında. Arabca'ya giriyor.

19 Temmuz 2024 Cuma

Cemâlullâh İçin/Şiir/Abdullah GÜLCEMAL

Ne makam, ne mevki, ne mal içindir. 
Sa'yimiz de kesb-i kemâl içindir. 
İki cihanda da mülk O'nun elbet; 
Cennet'e.talipsek Cemâl içindir.

*Gönül Söyler Dil Susar, Abdullah GÜLCEMAL, 1986, s.119.

15 Temmuz 2024 Pazartesi

Baba, burası Konya değil, İstanbol!

Hacı veyiszâde Mustafa Efendi, bir selâm ırmağı gibi akardı, dışarı çıkınca hep; evden, câmiden ya da başkaca bir yerden dışarı çıkınca... 
Genç koca, Hacı Hoca, cingen cerit, kim olursa olsun önüne gelen herkese:
-Es-Selâmü Aleyküm! der giderdi. 
Güzel yüzü çiçekleri hiç solmayan bir tebessüm bahçesiydi. Herkes ayağa kalkardı ona taʼzi- men. Yoldan sokaktan geçerken.

14 Temmuz 2024 Pazar

Türk Askerinin Kore'de Düşman Çemberinden Kurtarılışı

Yüksel Subaşı anlatıyor:

Bir gün tesadüfen Ladikli Ahmed Ağa'nın Odası'nda ikimizden başka kimse yoktu. 
Hayat hikâyesini bana tatlı üslubu ve yanık sesiyle anlatmıştı. 
Kore Harbinden de bahsetti ve dedi ki: