Îmânı aşkla yaşayan kahramanlardan biri de Vehb bin Kebşe Radıyallahü Anh’tır.
Bu mübârek sahâbînin türbesi Çin’dedir.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellam onu, Çin’de tebliğ hizmetinde bulunmak üzere vazîfelendirmişti.
Hâlbuki o zamanın şartlarında Çin, Medîne-i Münevvere’den bir senelik mesâfede idi.
Bu sahâbî oraya kadar gidip uzun bir müddet tebliğde bulunduktan sonra gönlünü kavuran Rasûlullâh hasretini bir nebze olsun dindirebilmek ümîdiyle Medîne yollarına düştü.
Bir yıl süren çileli bir yolculuğun ardından nurlu Medîne’ye vâsıl oldu.
Fakat maalesef Hazret-i Peygamber vefât etmiş olduğu için O’nu göremedi.
Hasreti bir kat daha artmış olarak, Allâh Rasûlü’nün kendisine emrettiği hizmetin kudsiyetinin idrâki içinde tekrar Çin’e döndü ve bu hizmetteyken rûhunu teslîm etti.
Vehb bin Kebşe Radıyallahü Anh, böylece Allâh Rasûlü’nün Çin’deki ilk temsilcisi olma şerefine nâil oldu.
Fânî cesedi Çin’de, rûh-i câvidânîsi ise Medîne-i Münevvere’nin rûhâniyet-i Rasûlullâh ile dolu münevver iklîminde kaldı.
*Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti-1, Erkam Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder