Cemaleddin Afgani
Cemaleddin Afgani, aslen şiadır, İran’lıdır.İngiliz casusu olduğu ve mason olduğu tespit edilince Sultan II. Abdulhamid tarafından İstanbul’da göz hapsine alındı.
İstanbul'dan çıkmasına izin verilmedi.
Bir gün İngiliz Elçiliğine doğru, alış veriş yapıyormuş gibi yaparak yavaş yavaş yaklaştı.
Az bir mesafe kaldığında hızla elçiliğe doğru koşmaya başladı.
Sultan Hamid'in peşine taktığı hafiyeler üzerine kapanarak onu engellediler.
Son yapılan araştırmalarda Yahudi hahamı kıyafetinde fotoğrafı bulunmuştur.
Masonluğun Allah'ı inkar eden koluna üyeydi.
Bir çok sapkın fikri yaymış ve Abduh başta olmak üzere bir çok sapık talebe yetiştirmiştir.
Modernisttir.
Ülkemizdeki Türk ırkçılığın reislerini/kurucularını tesir altında bırakmıştır.
Araplara Arap ırkçılığı fikrini, Türklere Türk ırkçılığı fikrini aşılamıştır.
Tamamen Masonik ve Yahudi menfaatleri doğrultusunda çalışmıştır.
İstanbul'a geldiğinde kendini Afganistan'lı bir Sünni alim olarak tanışmışsa da devrin şeyhülislamının dikkati ile yakayı ele vermiştir.
Cemaleddin, bir konferansında "Peygamberlik de sanatlardan bir sanattır." (Yani Allah vergisi değildir, evliyalık gibi çabalama ile, mücadele ile ulaşılacak bir makamdır.) manasında konuşunca Şeyhülislam derhal müdahale etmiş ve asıl kimliği meydana çıkmıştır.
Sultan Abdülhamid'i tahttan indirmek isteyen, kendisi gibi İngiliz ajanı Blunt ile işbirliği yapmıştır.
İran'ın Hemedan şehrindeki akrabalarına ulaşılmış ve hayatındaki her yalan gibi Afganlı olduğu yalanı da çürütülmüştür.
Ömründe bir kez bile Afganistan'a gitmemiştir.
İran üzerinde, o tarihlerde Ruslar ile İngilizler arasındaki petrol mücadelesinde İngiliz menfaatlerini kollamış ve Ruslara yakın duran şaha karşı mücadele etmiştir.
İslami kimlik kullanarak, İranlıları farkında bile olmadan İngiliz menfaatlerine uygun hareket ettirmiştir..!"
Ahmet Çiftçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder