21 Kasım 2024 Perşembe

Sarhoşların Tevbesi

Sarhoşlar ellerinde içki şişeleri ile birlikte Çalıbağ'a gelerek, bir kenara sofralarını kurarlar. 
İçlerinden birisi gidip dedemi çağırır ve:
-Eğer bize taze hurma getirirsen bu içkiyi bırakacağız, tövbe edeceğiz, derler. 

20 Kasım 2024 Çarşamba

Oğlum, bırak şu ineği düşünmeyi!

1952-57 yılları arasında, Konya İmam Hatib Okulunda okumuş, Hacı Veyiszâde merhuma bu tarihlerde öğrenci olmuş, emekli öğretmen Sabahaddin Öztürk anlatıyor:

Hoca Efendi, sınıfta, gözlerini kapatır dersi öyle anlatırdı ama, kimin ne yaptığını, zihnen bile olsa neyle, nereyle meşgul olduğunu bilirdi.
Benim başımdan geçen bir olay var, buna misâl olarak.
İkinci sınıftayız. 
Şubat tatilinden yeni döndük. 
Köyünden dönenlerin kafaları köyle meşgul. 
Benim de öyle..

19 Kasım 2024 Salı

Cebirin Kurucularından Abdülhamid Bin Vâsi Bin Türk

Matematikçi, bilim adamı, Cebir İlminin kurucularından (D. ?- Ö. 986?). 
Asıl ismi; Ebu’l-Fadl ‘Abdulhamid ibn Vâsi’ bin Türk al-Huttelî (el-Cîlî) el-Hasîb'dir.
Dokuzuncu yüzyılda yaşamış bir Müslüman Türk matematikçidir. 
Özgeçmişi hakkında çok az şey bilinmektedir. 
Kendisinin ve yine bir matematikçi olan torunu Ebu Berze'nin taşıdığı ‘İbn Türk’ künyesinden, onların Türk oldukları tahmin edilmektedir.
Bundan dolayı, Ebu Berze Fazl b. Muhammed b. Abdulhamid b. Türk'ün (Ö.Bağdat, 4 Kasım 910), onun torunu olduğu anlaşılmaktadır. 
Hicretin II. ya da III. asırlarında yaşadığı tahmin edilmekte olup, bir rivayete istinaden Halife Vâsık’ın (Ö. 847) devrinde yaşadıkları ileri sürülmektedir. 
Muhtelif kaynaklarda soyunun değişik yazılmış olması münasebetiyle doğduğu ve yaşadığı yer de kesin olarak bilinmemekte ise de bu yerin Hazar Denizi’nin güneyindeki Gilân ya da Çin Türkmenistanı’nın batısındaki Huttal olduğu zannedilmektedir.

18 Kasım 2024 Pazartesi

Benim İnşâallah demeye ihtiyacım yok!

Hatîb’in Ravza’sındaki hoş hikâyelerden biri şöyledir:

Bir adama; “Nereye gidiyorsun?” diye sordular.
O da; “Eşek almak için Künâse’ye (Kûfe’de bir yer) gidiyorum.” dedi.
Ona: “İnşâallah de” dediler.
Adam: “Benim İnşâallah demeye ihtiyacım yok. İşte paralar cebimde, merkeb de Künâse’de.” dedi.

17 Kasım 2024 Pazar

Sanki Cennet'e berat almış gibiydim!

Mustafa Runyun'un Mısır'da Ezher'de okumam için babamı ve beni ikna etmesinden sonra vize almak için Cidde'deki Mısır sefaretine defalarca gittim. 
Muhtelif bahanelerle beni oyalıyorlardı... 
Buradan iş çıkmayınca bir gaflette bulundum ve Türk sefaretine gittim. 
Oradan da eli boş döndüm. 
Runyun ise "Allah'a tevekkül et gel! Dersler başlayacak!" demekteydi. 
Benim de beklemekten canım sıkılmıştı. 

16 Kasım 2024 Cumartesi

Avrupa'ya Cerrahî'yi Öğreten Müslüman Tabib: Ebû’l Kâsım Ez-Zehrâvî

Müslüman cerrahların babası Ebû'l Kâsım Ez-Zehrâvî [H.318/M.930 - H.404/M.1013]

Bir dünya düşünün ki, temizlik yapmak şöyle dursun, onu yapmaya bile günah diyor.
Doktorluğu en şerefsiz bir meslek, adeta cel­latlık sayıyor.
O kadar ki, tıp fakültelerini da­hi kapattırıyor.

Böyle bir şey olabilir mi diyeceksiniz? 
Evet, maalesef, tarih bu çirkin gerçeği yaşa­mıştır. 
Ortaçağın Avrupa’sı, bu akıl ve insanlık dışı yaşayışın içindeydi. 
Avrupalı papazlar, 1163 tarihinde “Papazlar Meclisi”nde aldıkları bir kararla, tıpla ilgili bütün okulları kapattırmışlardır. 
Onlara göre doktorluk, cellatlığa yakın şerefsiz bir meslekti. 
Doktorlar birer sihirbaz ve yalancıydı. 
Doktorluk suçtu. 
Papazlara göre banyo yapmak büyük bir günah, hatta suçtu.

15 Kasım 2024 Cuma

Zeynelabidin'in Meyhaneciye Borcu

Diyanet İşleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu üyesi Mustafa Ateş* anlatıyor:

İslah-ı Medaris Profesörü Rektör Ziya Efendi'yi çok övermiş Hoca Efendi. 
Ziya Efendi'nin abisi Zeynelabidin Efendiyi de. 
Ziya Efendi, zekası, gayreti ve ilmiyle meşhur.
Zeynelabidin Efendi de öyle. 
Ancak, Zeynelabidin Efendi'nin farklı bir tarafı var. 
Gençliğinde azıcık serkeşmiş. 
Deli devre günlerinde içtiği zamanlar olmuş.
Hatta öyle ki bir ara ipin ucunu biraz kaçırarak Konya'nın tek meyhanesine epey borçlanmış.

14 Kasım 2024 Perşembe

Gözüyle Görmediği Hiç Bir Şeye İnanmayan Çocuk

Anneyle babası dindar olan bir üniversite öğrenci sapık supuk konuşmaya başlamış. 
Talebenin bu durumuna yakın akrabaları çok üzülmüşler.
Akrabalarından birisi:
-Bunu Ladik'e, Ahmet Ağaya bir götürelim. 
Bize söylediklerini ona da söylesin. 
Bakalım ne olur, deyip talebeyi Ladik'e dedemin odasına getirmişler. 

12 Kasım 2024 Salı

Hayat ölçüden ibarettir.

Eğinli Hoca Efendi, çok güzel, çok ibretli fıkralar, latifeler söylerdi. 
Öyle ki, bir kitap okumuş gibi, bir vaaz dinlemiş kadar istifade ederdiniz. 
İnsanı doyururdu. 
Bir gün demişti ki: 
Arkadaşlar, bir adam varmış. 
Konuşurken heyecana gelir, kendini kaybeder, coşar, taşarmış... 
Böyle zamanlarda ise, sağa sıfırları çok koyarmış. 
Rakamın soluna konulsa zarar vermeyecek bu fazla sıfırlar, sağa konulduğunda, maazallah insanı kepaze eder...

10 Kasım 2024 Pazar

Eğer meleklerden söz ediyorsa, eliyle işâret ederdi!

İstanbul İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Mustafa Tahtalı anlatıyor:

Teravih namazları çok hafif olurdu Hacı Veyiszâde Hoca'nın. 
Belli bir süratte okurdu; Hoca'nın zaten konuşması da süratliydi. 
Çok çabuk biterdi yirmi rekât.