4 Mart 2023 Cumartesi

Buğday mı ister, yoksa Himmet mi?

Gerçeklerin inceliklerine eren, marifet bahçesinden güzel güller deren Yunus Emre, acaba bu feyz ve idraki ne zaman ve nasıl almıştır?...
Onun, kâmil insan, gerçek mü'min olabilme nimetinin kaynağını araştırdığımızda, bunu, onun ta çocuk yaşta iken sahip olduğu üstün vasıf ve faziletli davranış ve düşüncelerinde bulmaktayız. 

Nitekim, çocuk yaşta, köyünde rençberlik ederken bir sene korkunç kıtlık olur. 
Herkes gibi o da geçimini ve ihtiyacını temin için, hayır sahiplerine başvurmak durumunda kalır. 
Kendisine, Kırşehir'deki Hacı Bektaş-ı Velî dedikleri eli açık, keremi bol yüce bir şahsiyeti tavsiye ederler. 
Gider gitmesine ama, eli boş değil; heybesine alıç doldurur da öyle... 
Varır Şeyhin diyarına; 
Adamları ondan bahsederler Şeyh'e. 
O'nun saf ve samimiyeti Hacı Bektaş-ı Velî'nin hoşuna gider.
Bir dervişle sordurur:
-Buğday mı ister, yoksa getirdiği her alıç adedince himmet mi?..
Yunus o yaşta saf olmasına saf, ama o kıtlık günlerinde ve o yaşında "himmet" nedir; "nefes" nedir, düşünecek durumda değildir. 
Onun şimdilik buğdaya, ekmeğe ihtiyacı vardır; hem de çok... 
Elhasılı gelen dervişe: 
-Buğday, çoluk çocuk açız, der.
-Peki, çuvalını buğdayla doldurun, der Şeyh Hacı Bektaş-ı Velî.

Buğday dolu çuvalı alır yanına Yunus, düşer yollara. 
Ama, az gidince içine bir ukde ve pişmanlıktır girer ve başlar kendi kendine düşünüp, söylenmeye:
-Acaba, himmet isteseydim daha mı iyi olurdu? 
Himmet de ne ola ki?
Acaba himmet etseydi, buğdayı da, çavdarı da, ekmeği de bulur muydum?

Bu düşüncelerle biraz daha gider, ama, sonunda gerisin geriye dönerek Şeyh'den, buğday yerine, himmet ve nefes istemeye karar verir. 
Dervişlerden himmetin niceliğini öğrenir. 
O'nu istemediğine pişman olur. 
Şeyh'in huzuruna çıkarak;
-Bağışlayın efendim, cahillik ettim, bilemedim. 
Siz bana ne olur, himmet buyurun, diye yalvarır. 

Fakat Şeyh: 
-Senin kilidini Taptuk Emre'ye verdik, O'na git.... buyurur.

Dünya buğdayını bir kenara koyup, ahiret azığını kazanmak üzere yola düşen Yunus, doğru Taptuk Emre'nin huzuruna gelir. 
Başından geçenleri arzeder. 
Böylece Dergah'a kabul olunur. 

  • Konya Velileri, Hasan Özönder, Sh. 145, 146.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder