Aslen Bozkırlı'dır.
1247 yılında doğmuştur.
Şeyh'in babası, Şeyh Muhammed Kudsi (Memiş) Efendi'dir.
Alâeddin Caddesinde, eski Sanat Okulu'nun solunda iken bilâhâre yıktırılmış olan Bekir Sami Paşa Medresesi'nin ikinci müderrisi idi. Bu gün Mevlânâ Müzesi'nde 979 numarada muhafaza edilmekte olan kitabesinden anlaşıldığına göre medrese, H.1266/M.1849 yılında yaptırılmıştır.
Aynı zamanda Konya Valisi olan Sami Bekir Paşa da, Nakşibendi tarikatine mensuptu.
Medresesini bu tarikate mensup olanlar yaptırmıştı.
1279 yılında Konya'ya gelerek gerek öğretim ve gerekse eğitim açısından halkın irşâdiyle uzun yıllar meşgul olan Şeyh Mehmed Bahâeddin Efendi, 22 Cumâdel'ûlâ 1324 yılında vefat etmiştir.
Kabrinin üzerinde dört sütun üzerine oturtulmuş mütevâzı bir kubbe ile açık türbesi bulunmaktadır.
Yanında 22 Muharrem tarihinde vefat eden ikinci oğlu Rifat Efendi medfundur.
Dini ilimleri ve tasavvuf, tarikat zevkini ve neşvesini önce babasının himmetiyle tadan Mehmed Bahaeddin Efendi, büyük ihlâsı, derin iştiyakı sebebiyle, genç yaşında ledünnî konulara dalarak, babasının açtığı çığırda büyük merhaleler katetmiştir.
Hayatı hakkında bu güne kadar lâyıkiyle bir araştırma yapılmamış olan Şeyh Mehmed Bahaeddin'in birâderi Nakşibendi halifelerinden olan Şeyh Hâlid Efendi de, Orta Anadolu'nun tanınmış ehlullahındandır.
Bozkır'dan 1300 yılında Karaman'a hicret ederek, irşad makamında hizmet etmiştir.
Halidiyye Kolu'nun mümessili olan Şeyh, 3 Rebîul Âhir 1327 tarihinde saat 11:50'de vefat etmiştir.
Kabri, Karaman'da Kethâne (Ketenci) Camii avlusundadır.
Etrafında daha birçok Nakşi şeyhinin ve ricâlinin kabirleri de bulunmaktadır.
Şeyh Memiş Efendi'nin, Sıddık, Hasan Kudsi, Zeynel Âbidîn, Şeyh Hâlid, Abdullah, Mustafa, Mehmed Bâhaeddin olmak üzere yedi oğlu olmuştur.
Gerek oğulları ve gerekse torunları, kültür ve tefekkür tarihimize büyük hizmetlerde bulunmuşlardır.
Şeyh Mehmed Bahâeddin Nakşibendi Efendi, Ödemişli Hasan Kudsi Efendi’nin kızı Ayşe Hanım’la evlendi.
Zeynelâbidîn, Ahmet Ziya, Rıfat ve genç yaşlarında vefat eden Nuri adında dört erkek çocuğu oldu.
Şeyh Mehmed Bahâeddin'in büyük oğlu H.1286/M.1869 doğumlu Zeynel Âbidîn Efendi, İkinci Meşrutiyet döneminde Konya Mebusluğu ve Ayân Üyeliği yapmış ve 1940 yılında Medine-i Münevvere'de vefat etmiştir.
İkinci oğlu Rifat Efendi 22 Muharrem 1339 tarihinde Hakk'a kavuşmuştur.
Üçüncü oğlu büyük ve dâhi bilgin Ahmed Ziyâ Efendi, H.1290/M.1873 yılında dünyaya gelmiş ve H.1338/M.1919'da, Medine-i Münevvere'de vefat etmiştir.
Üç kardeş de, eski seviyesini kaybeden Osmanlı Medreseleri'nin ıslahı için büyük emek sarfetmişlerdir.
Bu büyük gayretleri esnasında, 1327/1909 yılında Konya'da "Islah-ı Medâris-i İslâmiyye" adiyle mükemmel bir medrese kurmaya muvaffak olmuşlardır.
Gerek müsbet ve gerekse dini konularda yüksek seviyede eğitim ve öğretim yapan bu medresenin, kültür tarihimizde olduğu kadar dini eğitim ve öğretim hayatımızda da büyük katkıları olmuştur.
Yakın tarihimizde ve günümüzde yaşı altmışın üzerindeki birçok din adamlarımızın ilim menşei bu medresedir.
Mihrab, minber ve kürsilerimizi ihya eden bu günkü Konyamız ve çevresinin aksaçlı münevver hocalarının birçoğu buradan feyz almışlardır.
Şeyh Mehmed Bahaeddin Hazretlerinin mübarek kabirlerindeki mezar taşı kitabesi şöyledir:
Hüvel Baki
Sâkin-i kabr Kutbu'l-Ârifîn
Kudvetu'l-Vasilin umdet-u ehl-i
Es-Sahv ve'l- Müttekin Şeyh Muhammed
Bahaeddin kuddise sirrahû Hazretleri Bozkırlı
Memiş Efendi nâmıyle meşhur efäk
Şeyh Muhammed Kudsi kuddise sirrahu hazretlerinin
Büyük mahdumu ve halife-i mutlakası
Ve Şeyh Hasan Kudsi Hazretlerinin
Dâmâd-ı âlileridir.
Bozkır kazasının Karacahisar
Karyesinde 1247 tarihinde tevellüd
buyurup peder-i ali-güherleriyle Hoce
Karyesine hicret ve anda pederi
Kutb-u müşâru'n-ileyhden ulûm-u tahsil
Ve tekmil-i mürettib-i sülûk iderek ulûm-i
Akliyye ve nakliyyede felekcâh
Ve terbiye-i müridânda âyetün min âyâti'llâh
Olmuştur.
Ve 1279 senede
Konya'ya hicretle tarîkat-ı
Aliyye-i Nakşibendiye-i Hâlidiyye
Üzre irşâd-ı sâlikin
Ve neşr-i envâr-ı ulûm-u Dîn ile
Meşgul olup fi 22 Cemâziyel ûlâ
Sene 1324 fi 2 Temmuz pazar gicesi
Saat birde irtihal buyurmuştur
Metteanallahu Teâlâ bi-enfâseti'l-kudsiyyeti
2 Temmuz senet-i hicriyyet-i şemsiyye 1284
(Hâlidühüm hadimühüm)
Büyük mürşid Şeyh Mehmed Bahaeddin'in eşi Aişe Sıddıka Hanım, Şeyh Hasan Kudsî Efendi'nin kızı olup, kabri efendisinin yanındadır.
Kabir taşında şu kitâbe okunmaktadır:
Hüvel-Bâkî
Gavs'ül-a'zam Şeyh Hasan
Kudsî Efendi kızı ve Şeyh Muhammed Bahâeddin Hazretlerinin
Eşi Aise Sıddîka
Ruhuna Fatiha
Nakşibendi Tarîkatinin büyük temsilcisi Şeyh Mehmed Bahaeddin'in türbesi, hemen her gün ve özellikle her cuma gönüldaşlarının ziyaretleriyle dolar, taşar.
Aziz ruhu şâd; ölümsüz rühâniyeti daima sevenlerinin üzerine ola.
Eserleri:
1. Bâʿis̱ü’l-maġfire fî beyâni aḳvâli’l-vaḥde. Bahâeddin Efendi bu Arapça eserini, babası Memiş Efendi’nin vahdet-i vücûd inancına sahip olduğunu iddia eden bir şahsın mektubuna cevap ve reddiye olmak üzere kaleme almıştır.
Dört bölüm ve bir sonuç kısmından meydana gelen eserde fırkaların ortaya çıkışı, bazı tasavvuf terimleri, eşyanın hakikati, muhkem-müteşâbih naslar, şer‘î deliller ele alınmış ve vahdet-i vücûd inancının Ehl-i Sünnet’te yeri olmadığı gösterilmeye çalışılmıştır.
Eserin Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’nde beş nüshası bulunmaktadır (nr. 9893, 9896, 9898, 9926, 9938).
2. Îḳâẓü’n-nâʾimîn ve tenbîhü’l-ġāfilîn.
Zikrin faziletine dair olan bu Arapça risâle birinci risâle ile birlikte ciltlenmiş halde bulunmaktadır.
Kaynaklar:
- Konya Velileri, Hasan Özönder, Sh. 239, 240, 241, 242.
- https://islamansiklopedisi.org.tr/bahaeddin-efendi
- https://www.evliyalar.net/haci-muhammed-bahaeddin-efendi-k-s/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder