Tahir Büyükkörükçü Hoca, Konya'nın Sarayönü İlçesi'ne bağlı Lâdik Kasabası Çarşı Camii'nde yaptığı vaaz-ı nasihatinde şöyle anlatıyor:
Lâdikli Ahmet Ağa ile 25 sene sohbetimiz var.
Gece gelirdik, gündüz gelirdik.
Hafta sonunda gelirdik, hafta içinde gelirdik.
Bizi hüsnü kabulle kabul eder, kucaklar, bağrına basardı.
Bazen de odasında sabahlardık.
Sabahladığımız gecelerde; "Siz istirahatinize bakın, ben vazifeye gidecem" der ve giderdi.
Vazifeden geldikten sonra çok celalli olurdu.
Adeta korkardık.
Bize "Bugün toplantı şuradaydı" diye söylerdi.
"Demek bir gece içinde Medine'ye gider gelirdi öyle mi?" diye bir soru içinize gelirse, inanın vallahi öyle idi.
1950'li senelerdi.
Bir gün sohbetimizde Konya Müftülüğü'nden söz açılınca;
"Bir gün gelecek sen de Konya Müftüsü olacaksın" hocam, dedi.
-Bu kadar alim hoca varken, ben onlara abdest suyu dahi dökemezken, nasıl olur da müftü olurum, dedim.
Ve, gün geldi, Konya Müftüsü olduk.
*Lâdikli Âşık Ahmed Hüdâî, Ahmet Elma, 2011, 5.Baskı, S.121.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder