"Mimar Koca Sinan" Kitabının Kapağı
Mısır'daki Kölemen Devleti ile, güney hududlarımızda tâ Cennet Mekân Fâtih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin zamanından beri devam eden bir çekişme mevcuddur. Bir türlü sulh ve istikrar sağlanamamıştır.
Bu durum aynen "Karamanoğulları Beyliği" ile olan münasebetlerimize benzemektedir. Onlar da Osmalı aleyhine bir çok kere huzursuzluk çıkardıkları halde Padişahlar -her ne pahasına olursa olsun- müslüman kanı dökmek istemedikleri için bu gâile uzun zaman devam edip gitmiştir.
Ordumuz her ne zaman Rumeli'de bir sefere çıkarsa Karamanoğulları hududlarımıza tecavüz ediyorlardı.
Hattâ Osmanlı'yı meş'um(uğursuz) "Timur Gâilesi"nden sonra, tekrar ayağa kaldırmış olmasından dolayı "Bânî-i Sânî" (ikinci kurucu) diye anılan Çelebi Sultan Han, Karaman Hükümdarı Ali Bey'i Bursa'ya getirtmiş ve O'na, bir daha ordu Rumeli'de sefere çıktığında, hududlarımıza tecavüz etmeyeceği hususunda yemin ettirmişti.
Karamanoğlu, ihtimal bu durumu tahmin ettiğinden Padişah'ın huzuruna girmeden evvel, göğsü üzerine ve elbisesinin altına bir güvercin saklamış, ve kendisine yemin teklif edildiğinde sağ elini göğsü üstüne bastırarak:
-Bu can bu tende durduğu müddetçe vallâhi de billâhi de Osmanlı Devleti'ne tecavüz etmeyeceğim, demiş.
Sonra dışarıya çıkınca, göğsünden çıkardığı güvercinin kafasını keserek artık yeminin bir hükmü kalmadığı düşüncesi ile aynı mel'unâne tecâvüzlerine devam etmiştir.
İhtimâl bu sebepledir ki, halkımız hileli bir işten bahsederken:
-"Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" sözünü söylemektedir.
- Mimar Koca Sinan (Tarihi Roman), Kadir MISIROĞLU, Sh.:15, 16.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder