Ahmet Yıldız anlatıyor:
Gece geç saatlerde doğum hastamızı acil olarak Devlet Hastanesine götürdük.
Hastanede rahmetli Dr.Mustafa Büyükboduk nöbetçi idi.
Hastamızda aynı zamanda kalp yetmezliği var.
Doktor:
-Durum ciddi, her şey olabilir, dedi.
Sabah ezanları okunurken Nail, Hükümet Caddesinden Ulu Cami istikametinden hastane önünde bize doğru geliyor.
Selam verdikten sonra:
-Hacı Nene korkmayın, rahatlayın, Allah Kerim'dir.
Hastaneye gidin.
Cenab-ı Allah’ın Hikmetinden sual sorulmaz, dedi.
Ben bir ümitle telaşla hastaneye tekrar bir haber için girerken kapıda hemşire hanım:
-Müjde!
Nur topu gibi oğlunuz oldu.
Hem annesi hem de çocuk sıhhatleri yerinde, dedi.
Bunun üzerine, koşarak aşağı indim.
Nail’e bakayım dedim.
Nail, Bardakçı Mahallesi tarafına doğru gidiyor.
Koştum ve Nail’e:
-Hasta kurtulmuş, dedim.
Nail:
-Ben sana demedim mi, Allah’ın Hikmetinden sual sorulmaz.
Çocuğun adını "Hikmet" koyun, dedi.
O Hikmet çocuk, şimdi kırk yaşın üzerinde.
Üç çocuk babası ve hafız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder